Sarma diyince hepimizin aklına en sevdiği ama genellikle de yapmaya üşendiği "yaprak sarması" gelir. İtiraf ediyorum ben tembelim bu konuda. Ama yapılınca seve seve yiyorum . Neyse sarma her şekilde güzeldir ama söz konusu Fitness merkezi olunca çok ilginç geldi . Şimdi diyeceksiniz ki ne alakası var spor salonu ile sarmanın ?  
 
Bugün orta yaş üzerinde bir bayan geldi spor salonuna. Ve belli ki hayatında ilk kez sporla tanışıyor . Oldukça değişik biriydi zaten hem kafasındaki kocaman bir fiyonkuyla , hemde konuşmalarıyla. İster istemez kulak misafiri oldum bazı konuşmalara... 
 
Eğitmen arkadaş birebir onunla ilgileniyor , spor aletlerini tanıtıp bilgi veriyor ve kullanımlarını gösteriyordu. Ancak her bir aleti denediğinde dünya kadar laf üretip " Ben bunu kullanamam , ben bunu unuturum , ağırlıkları tek başıma kaldıramam , bak oldu mu , böyle mi ? Siz yokken ben nasıl yaparım " gibisinden sözleriyle eğitmeni yedi durdu. Eğitmen de " Ben her zaman burada olamam ama başka eğitmenler yardımcı olur" dese de ikna edemedi. Sonra bir alette deneme yaparken eğitmene dedi ki :
 
- Yarın akşam misafirlerim gelecek . Hemde yemeğe..
- Hımm çok güzelll... 
- Sarma yapacağım onlara ? Bilir misin sen sarma ?  
- Bilirim tabi . Bu arada kaç oldu sayınız ? 20 kg 'lık kütle ile 3 x12 kez yaparsınız.
- Yarın akşam ki gelemem ben . Hımm ama sana sarma getireyim. 
- Yok ablacım zahmet etme .
- Yok yok geçerken uğrar getiririm . 
- Başka sefere ablacım yokum ben yarın akşam 
- Hayy allah olmadı ama şimdi. Aaaaa bak biri telefonunu unutmuş, yazık kaybolmasın? Ben dün paramı kaybettim ya ...
- Kaybolmaz , kaybolmaz kim bıraktıysa gelir alır. 
 
O sırada eğitmenle göz göze geldik. Sadece gülümsedik birbirimize . Yazık sarmalarda gitti göz göre göre diyecektim ama :))  Değişikti işte dedim ya . Sonrasında çıkışta bana denk gelmez mi?  " Nereden geliyorsun sen kardeş ? " dedi. Söyledim , birden durdu yolun ortasında , zonk diye. " Deli misin sen ? Gelinir mi taaa oradan ? Yazık sana , bak benim evim şuracıkta diye diye devam etti...