Hımmm hummm , peki ben şimdi ne anlatacağım , aklıma hiç bir şey gelmiyor ki. Acaba , işlerim bitti de , canım sıkılıyor mu desem , bu tatil böyle geçmez ben kafayı yerim mi desem , okunacak kitaplarım var ama her gün yarın başlarım diye kendimi kandırdığımı mı söylesem , sürekli biriken ve hiç bitmeyen çamaşır ve ütü ikilisinden nefret ettiğimi mi söylesem , sıkıldım çığlık atmak istiyorum mu desem , çılgınlar gibi alışveriş yapmak istiyorum ama param yok mu desem , ben artık tatile gitmek istiyorum ama imkansız mı desem , arkadaşlarımı ihmal ediyorum , çok hayırsızım mı desem , valla ne desem bilmiyorum . Vazgeçtim işte , hiç birini söylemiyorum. Aklıma gelince gelir söylerim…
29 Haziran 2009 Pazartesi
Neden yazmıyormuşum?
Hımmm hummm , peki ben şimdi ne anlatacağım , aklıma hiç bir şey gelmiyor ki. Acaba , işlerim bitti de , canım sıkılıyor mu desem , bu tatil böyle geçmez ben kafayı yerim mi desem , okunacak kitaplarım var ama her gün yarın başlarım diye kendimi kandırdığımı mı söylesem , sürekli biriken ve hiç bitmeyen çamaşır ve ütü ikilisinden nefret ettiğimi mi söylesem , sıkıldım çığlık atmak istiyorum mu desem , çılgınlar gibi alışveriş yapmak istiyorum ama param yok mu desem , ben artık tatile gitmek istiyorum ama imkansız mı desem , arkadaşlarımı ihmal ediyorum , çok hayırsızım mı desem , valla ne desem bilmiyorum . Vazgeçtim işte , hiç birini söylemiyorum. Aklıma gelince gelir söylerim…
19 Haziran 2009 Cuma
Bir imza kadar basit...
Yılların birikimiyle aldığımız bir evimiz vardı. Kolay mı ? Hiç değil , herşeyden kısıp kısıp ödeyenler anlar ancak. Yaklaşık 2 yıldır bitmiş durumdaydı ama yerleşim yerine biraz uzak oluşu ve istediğimiz gibi olmayışı nedeniyle oturmayı hiç düşünmedik. Satalım daha yakın bir yerden istediğimiz gibi bir ev alalım dedik. Ama bu zamana kadar ne bir satış oldu ne de başka bir şey ...Yani evimiz varken boşu boşuna kira ödedik. Ne gerek var ki ? Acilen çözüm çalışmalarına başladık. Bu işin en çözülebilir yolu , takasa girip anlaşmak ve üzerine fark vererek istenilen şartlarda bir yere sahip olmaktı. Elbetteki çok araştırdık , çok soruşturduk , öyle bodaslama dalmadık. Gerçekten oldukça güvenlinir iyi bir inşaat şirketi . Ama ne kadar güvenilir olursa olsun benim içimdeki o kocaman soru işareti hiç geçmedi. O kadar kötü şeyler duyuyoruz ki , güvenmek çok zor. Biliyorum biraz fazla garanticiyim , riski sevmiyorum ama hayatta öyle şeyler var ki bazen güvenmek ve risk almak zorunda kalıyorsun. Sanırım biz de öyle yaptık.
14 Haziran 2009 Pazar
Güzel bir turnuvaydı...
12 Haziran 2009 Cuma
Kıskanmayın ! Tatile girdik :)
Şimdi pek çok çalışanın şöyle söylediğini duyar gibiyim. “ Ah ah ! keşke ben de öğretmen olsaydım da şimdi tatil olsaydım. Ohhh ! ne kebapsınız. ” derler ya hep. Burada ki kebap kelimesi de başka bir olaydır tabi. Evet şu an “ tatil ” kulağa hoş geliyor , biliyorum. Ama inanın bu dinlenmeler , tatiller dönem içindeyken burnumuzdan fitil fitil geliyor. Aşırı gürültülü bir ortamda çalışan , 30 farklı hatta bazen 150 farklı karakterin bir arada bulunduğu , enerji dolu çocukların ilgisini tek bir noktaya toplayabilmek ve bunu saatlerce sürdürebilmek hiç kolay bir iş değil. Ayrıca eve her gün iş getiren , gecenin bir saaatine kadar sayfa sayfa yazılarla , hazırlıklarla , ön çalışmalarla mesai saatini fazlasıyla dolduran , yıpranan bizken. Sonra da “ Demezler mi ? ohh yatın yatın 2 ay tatil var tabi ” . işte o zaman kızıyorum . Ben istemezmiydim sessiz bir ofiste masamın başında dosyalar raporlarla vs . çalışmayı . Ya da daha farklı bir şeylerle uğraşmayı. Ama bilirdim ki , işten eve gidince sadece yorgun olurdum elim kolup kitaplar , kağıtlarla dolu olmazdı. Yani iş , iş yerinde kalırdı.
Neyse , şimdi karnesinde tüm notları 5 olan tüm öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyor ve sevgiyle kocaman öpüyorum . Tabii öncelikle Ege 'ciğimi öpüyorum . Ah annecik , bi de yaramazlık yapmasan , harikasın diyorum.
Bunun dışında karnesinde notu düşük olanlara da üzülmek yok , çalışmak var diyorum. Lütfen çalışın , çünkü zaman geri gelmiyor sonradan üzülmenin kimseye faydası yok . Azıcık söz dinleyin yaww...Tüm çocuklara iyi tatiller… Bana mı ? Henüz yok , çünkü 1 Temmuz’a kadar devam …
10 Haziran 2009 Çarşamba
web kursu da bitti...
Amaç , web sayfası düzenlenirken kullanılması gereken bazı programları öğrenmekti. Fireworksle animasyonlu gifler yapmayı , Flashla hareketli çizimler yapmayı , İllustratorle sınırsız güzellikte resimler çizebilmeyi , Photoshopla resimler üzerinde oynamalar yapmayı ve en son olarakta Dreamweaver ile web sayfası hazırlayıp , aktarmayı öğrendik. Tabii bu arada oldukça komik anlarımız da oldu. Mesela , bir keresinde tekerleği dönerek giden bir araba yapmaya çalıştık. Kolaymış ama bazen öyle denk geliyordu ki uçan arabalar, takla atan arabalar , birden bire tekerleği yok olanlar gibi değişik şeylerde ortaya çıkıyordu. Sonuçta hepsi çok keyifliydi çünkü ilgi alanımdı.
Şimdi ise sadece üzerinde yoğunlaşmak ve gelişmek gerek. Çünkü gerisi tamamen hayal gücümüze bağlı...
4 Haziran 2009 Perşembe
Herşey tamam…
Sponsorluk için her gün bir yerlerden haber bekledik , tam umutsuzluğa kapılmışken son anda harika şeyler oldu . Ve ilginçtir ki hepsi bir anda , aynı gün içinde oldu. Aslında en başta düşünmemiz gereken bir şeyi sanırım atlamış ve başka kapıları zorlamıştık. O yüzden de gereksiz yere sıkıntılar yaşayıp zaman kaybettik. Ama şimdi turnuvaya 9 gün kala Nilüfer Belediyesi , mekân , yemek , kalacak yer , katılım belgesi , afiş , ulaşım , ödüller , basın gibi pek çok şeyi üstlendi.
Spor 72 tişörtlerimizi yapmayı kabul ederek , günün ilk güzel haberini verdi. Magnetlerimiz zaten can arkadaşım Promist tarafından yapılıyor . Bu konuda 3 yıldır en büyük destekçimiz. Ne yapsa hakkını ödeyemem. Ayrıca , onca işinin arasında afişimizi , magnetimizi , katılım belgemizi , yaka kartlarımızın da tasarımını yapan bi tanecik Frambuazlı Ruh Pastama sonsuz teşekkür ederim. Seni seviyorum ve sen , benim ruhuma gerçekten iyi gelen frambuazlı pastamsın.
1 Haziran 2009 Pazartesi
Evden çıkabilir mi?
- “ Aynaya baktın mı , neye benzediğini biliyor musun ? ” dedim. Gülümsedi. “ Derhal okulun bahçesinden çık yoksa daha ağır konuşacağım , git o çorabı çıkart ” dedim.