27 Haziran 2007 Çarşamba

Dalmışım işte !

Ben ne mi düşünüyorum, bilmem dalmışım
Karadenizde gemilerim batmış gibi değil mi? Anlaşıldı! Gülümsüyorum çekin bakalımm.
Böylesi daha iyi sanırım.

Yarın yüzme kursum var mı?

Tatilin gelmesiyle yaz okulları da başlamış oldu. Kendi yapamadığımız sosyal faaliyetleri , elimizden geldiğince gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ama Ege de bir heyecan ki görmeye değer doğrusu.
-“Anne yarına kaç saat kaldı?”
-“Anne yarın yüzme kursum var mı?”
-"Ben güzel yüzdüm mü?"
-“Anne ben yarın erken kalkayım da servisi kaçırmayayım” gibi değişiklik de söz konusu , çok mutlu çokkk.
İşte havuzdan bazı görüntüler..........

Ege - Beyza - Simay - Ayşe Ece

Havuzun suyu güzel mi acaba diye tadına bakıyor egecim , bebekliğinden beri midesizdir zaten :))

Harikaydı....


Herşey harikaydı. Yeni arkadaşlar, farklı bir ortam , biraz heyecan , biraz gerilim derken üzerimizden büyük bir yük kalktı. Hem bu konuda biraz tecrübe de kazanmış olduk . İlkler hep zordur ya !.... Almış olduğum mağlubiyetler beni hiç mi hiç üzmedi bile . Böyle bir organizasyona katıldım ya , bunun tadını da aldım ya ! daha durmam . Gezerim artık istanbul , Ankara nerde olursa .....
Nerdeymişim bunca yıldır , keşke daha erken tanışmış olsaydım bu oyunla.. Şimdi yine bana kızarsınız :
-"Bozdu bu kız kafayı başka bişey yok mu diye " Al gobanı vur kafasına :))
-"Evett bozdum nolmuşş , mutlu muyum , bu işten zevk alıyor muyum ona bakın , elbet öğrenirim de ....."



22 Haziran 2007 Cuma

İhmale geldi biliyorum....

Bir koşturmaca , bir heyecan , bir heyecan kendimi dahil her şeyi ihmal ettim. Şu turnuva bi geçsin , daha çok saçmalayacağım burada...Herşey hazır , özenle hazırlandı. Eğlenceli geçeceğini umut ediyorum .Ayrıntı ve resimlere sonra yer vereceğim.

19 Haziran 2007 Salı

Duygulandım..

Bugün beni "vayy be ! " dedirtecek bir olay yaşadım. Bundan 7 yıl öncesinde , 3 yıl sınıf öğretmenliğini yapıp , dersine girdiğim bir kız öğrencim beni telefonla aradı. Çok şaşırdım , çünkü beklemediğim bir öğrencimden beklemediğim bir davranış gelmişti. Çok duygulandım , hoşuma gitti.

İçine kapanık , sessiz , sakin , kendine özgü değişik bir karakteri vardı ama çok başarılıydı. Hiçbir zaman sevgisini belli etmez, aksine ters tavırlar sergilerdi. Demek ki onun hayatında bir iz bırakmışım ki (-ne mutlu bana) beni aramış. İçin için severmiş meğer , belli etmeden. 

Şimdi sınıf öğretmenliğini bitirmesine 1 yılı kalmış. Meslekteş olacağız ne güzel. Ve bana "Sayenizde... Siz olmasaydınız ben buralarda olamazdım" dedi. Aslında sayemde olacak özel bir çabam olmamıştı ama dersimi sevdiren bir öğretmen olduğumu düşünüyorum. Gerisi tamamen kendi başarısı ve azmi. Ama hayalinde canlandırdığı bir öğretmen olmak çok hoşuma gitti...

15 Haziran 2007 Cuma

Büyümüş aşkım benim ...

Egecim ' de 3 yıldır gittiği , Ana Okulundan artık mezun oldu. Kep atma töreninde biraz üzüntü yaşadık gerçi , "Ben kep atamadımmm " diye ağlama krizi tuttu sonradan telafi edildi tabi . Artık ilköğretime başlayacağız. "Başlayacağız " diyorum çünkü bende onunla birlikte el yazısı yazmaya ve bazı şeyleri yeniden öğrenmeye başlayacağımdan eminim . Zor bir yıl bekliyor bizi. Umarım herşey yolunda olur. Arasıra " Ben okula gitmek istemiyorum , ben yunuslar sınıfında kalmak istiyorum "dese de okul yaşamını seveceğini düşünüyorum . Yani sevmeli ama di mi? Böylece biricik oğlumuzu bekleyen , uzunca bir eğitim sürecinin içine girmiş bulunuyoruz. Hadi hayırlısı artık....

Tatil Başladı...

Nihayet okullarımızı kapattık , karnelerimizi dağıttık , kimine takdir , kimine teşekkür , kimine de çalışmamasının ona sunduğu ürünü hediye ettik. Gönül ister mi istemez ama , çalışanın hakkını vermek gerektiği gibi , çalışmayana , yan gelip yatana da bir uyarı da bulunmak gerekir diye düşünüyorum. Mezun ettiklerimiz , yarı sevinçli, yarı buruk , garip bir ayrılma havası içinde , artık liseli olmanın da getirdiği farklı bir olgunluk havası belki de .... Hepimizin geçtik bu dönemlerden . Hiç bilemedim ben üzülmüşmüydüm , sevinmişmiydim. Buruktum , zaten hep sulugöz olduğumdan her durumda ağlamıştım :)) Öğretmenlerimi , arkadaşlarımı , okulumu çok özleyeceğim diye. Tatil çok güzel ama , özleniyor işte. Ne onla , ne onsuz gibi bir şey. Şimdi okulumuz boş kaldı , öğrencilerimizle güzel herşey, zor olsa da....

14 Haziran 2007 Perşembe

İyi ki doğdun şekerim !

Güzeller güzeli kardeşim sana mutlu yıllar dilerimmm. Hafta sonu gelip hem pastamı yerim, hem de bol bol öperimm. Tamam mııı?

13 Haziran 2007 Çarşamba

Uykumu sen mi aldın ?

Ben bu gidişle yine geç kalıcam , saati 02 :20 yapmışım .
Nerde benim uykumm yaa! Gören var mı ?
Ne güzel hemen uyuyabilmek .
Şuna da bakın yaa! ne şirin şeyyy...Uykucu işte ....

Yapmasaydım iyiydi ama ...

Ben gece gece ne yaptım biliyor musunuz? Tam uyumaya gitmek üzereyken , mutfağa su içmeye gitmiştim. Buraya kadar gayet masum değil mi? Orada gözüme bir kutu çarptı. Ben de kutuyu açtımm veeee........
İçimdeki ses çılgınlar gibi bağırmaya başladı.
- "Hayırrrrr yapma , yemeeee , bu saatte yenirmii bee durrrrrrrrrr " diye haykırdı. Ben de hiç bir şey duymamış gibi yaparak 1 tanecik aldım. Çokkk güzeldi ama yerken , huzursuz oldum. Suçluyum , biliyorum , yapmamalıydım. Ne uğraşlar veriyorum 2 -3 kilo verebilmek için. Ama almak çok kolay , bırakın beni 2 günde 5 kilo nasıl alınır gösteriyim dicem, yok diyemiyorum . Kalsın annem deneyemem :))))

12 Haziran 2007 Salı

Bitiyorrrr....

Bu yıl benim için oldukça , telaşlı ve zor bir yıl oldu. İyice dinlenerek stresimi atmalıyım diye düşünüyorum. Ama hayatın akışı içerisinde strese girmemek pek mümkün olmuyor sanırım. Hele de ben ! Kendimi üzmek için sürekli bir şeyler ararken.... Ama mutlaka da bulurum bilirsiniz , boş yok bende :))))
Okullarımız sonunda kapanıyor. Son haftaların yoğunluğu oldukça stres yüklüdür zaten . Sınavlar, notlar, ortalamalar , kişisel değerlendirme raporları , yıl sonu faaaliyet raporları gibi, gibi uzayıp giden bir liste var önümüzde. Öğrenciler zaten tatil havasına çoktannn girdiler , bir kısmı mezun olmanın heyecanı içerisinde, bir kısmı düşük notları için endişelenmekte , bir kısmı da umursamamakta...
Bizler de seminer döneminde ne gibi değişik etkinlikler yaparak vakit geçirsek bunları konuşuyoruz. Piknikler, bisiklet turları , doğa yürüyüşleri , hımm kulağa hoş geliyor sevdim ben bu işi yaaa...Bi de size go öğretebilsem ! Ama beni esas heyecanlandıran 15 gün sonraki turnuva.. Gönül verdim bu oyuna bi kere ....herşeyiyle çok seviyorum. Biliyoruzzz der gibisinizz :))

8 Haziran 2007 Cuma

Küçük Ressam...

McQuenn-Sally ve MaterVazgeçilmezlerimiz , artık ailemizden gibiler ....Genetik bir kez daha " ben burdayım" dedi.
Ah şu kimyasal güçler ! Süpersiniz.
Bunlar da Ege 'min galerisinden seçmeler....

7 Haziran 2007 Perşembe

Diyet mi kalır ?

Bugün diyet filan bozuldu , coştuk ki ne costuk. Hepside çokk güzeldi.Merak etmeyin ben sizin yerinize de yedim. Ama akşama yemek yok salataya talimm :P
Siz dayanabilir miydiniz?

Pıtır pıtır ne oluyoo?

Günün anlam ve önemine uygun düşer diye düşündüm .....

Arap kızı camdan bakıyor...

İşte çocukluğumuzun tekerlemelerinden biri ;
Yağmur yağıyor, seller akıyor.
Arap kızı camdan bakıyor.
Neden böyle demişler acaba? Bilen var mı? Arap olmayan camdan bakamaz mı ki?
Ne kadar çok yağmur yağdı böyle ....Ama iyi oldu iyi , su bize çok lazımmmm..

6 Haziran 2007 Çarşamba

Yağmura rağmen..

Ve bittiii . Gök gürültüsüyle "ben geliyorum " diyen yağmura bile direndik . Ama aniden bastıran yağmurla birlikte boyayı kapan içeri kaçtı. Duvarlar ıslanacak ve boyalar akacak diye çok korktuk ama şimdilik kurtardık sanırım. Hatta son boyadığımız Winnie ıslanmasın diye öğrenciler şemsiye ile başını beklediler. Görmeye değerdi doğrusu :))

5 Haziran 2007 Salı

Çok zevkliydiiii.....

Bugün oldukça keyifli anlar geçirdim . Sanırım ben bunu , "ek iş olarak yapmalıyım diye " bile düşündüm :) Biraz umutsuzdum , çünkü kağıda resim yapmakla , duvara yapmak arasında çok fark var. Boyutlar büyüdükçe şekil biraz bozulabiliyor. Ama yinede ortaya fena şeyler çıkmadı.
Öğretmen arkadaşlarımla birlikte kolları sıvadık ve başladık resimlerimizi çizmeye. Okulumuzun duvarlarını çok güzel resimlerle doldurduk. Öğrencilerimizin de işbirliği ile , boyama işlerimiz daha çabuk oldu. Yorulmuştum ama üzerimde tatlı bir keyif vardı. Kendimi o kadar rahatlamış ve enerjik hissettim ki...yarın olsunda yine çizelim , boyayalım.. Çok zevkliymiş.

3 Haziran 2007 Pazar

Biz Kimyacılar...

Kendimi hala iyi hissetmesem de, gece yattığımda saat 03:00'ü bulmuştu. Sabah kalkmakta zorluk çekeceğimi düşünmüştüm ama telefonum , alarm modunda beni uyandırabilmeyi bu kez başarabilmişti . Saat 07:20 'di. Hemen eşofmanlarımı giyip , kendimi deniz kenarına attım. Harika bir sabahtı. Bol bol oksijen çektim ciğerlerime , rahatladım. Düşüncelerimden arınmaya çalıştım. Ama benle birlikte yürüyüşe başlamışlardı bile. Tempomu düşürmeden 08:30 kadar yürüdüm.Eve gelip duşumu aldığımda , kendimi hafiflemiş hissettim.
Birgün öncesinden yapılan süpriz bir programla gün devam etti. Bölüm mezunu arkadaşlar bir bruch ayarlamışlar. Maksat, yıllar sonra bir araya gelinip , üniversite yıllarımıza kısa süreliğine geri dönmekti. Yaklaşık 12-13 yıldır görmediğimiz arkadaşlarımızı görmek , oldukça keyifliydi. Güldük , eğlendik , yedik , içtik , sohbetler derken iyi vakit geçirdik. Zaman onları hiç değiştirmemiş , ama hayatlarında pek çok şeyi değiştirmiş. Kimin yaşantısı aynı kalıyor ki , beklentilerimiz değiştikçe , hayatlarımızda değişiyor. Mümkün olabilenler tabii. Düşünüyorum da değişen sadece ben değilmişim. Fikirler çok değişmiş , hayata bakış açısı çok değişmiş , sanırım bizler büyümüşüz.
Eylül ayında daha büyük bir organizasyonda buluşmak üzere sözleştik. Telefonlar , mail adresleri alındı. Daha çok arkadaşımıza ulaşıp , bunu gelenekselleştirmeye karar verdik. Geçen bunca yıla rağmen aradaki bağlar hiç kopmamış , sanki dün ayrılmışız gibi sıcak ve yakın. Dostluk ne güzel şey!
Öğleden sonramı da , okumak zorunda olduğum yazılı kağıtlarımla başbaşa kalabilmek için kendimi eve kapatarak geçirdim. Salı günü son sınavımı yapacağım için soru da hazırlamam gerekiyor. Sanırım son sözüm S.O.S .....

Pazar Manzaraları

Bugün biraz pazarı gezdim .İhsaniyenin şu meşhur pazarını . Çeşitli insan manzaralarına ve pazarcıların o çılgın manilerine , sözlerine kulak kabarttım . Kimine güldüm geçtim , hergün bıkmadan usanmadan aynı şeyleri bağıra bağıra tekrar etmekten sıkılmazlar mı diye düşündüm. Sonuçta ekmek parası kazanmaya çalışıyorlar neden sıkılsınlar ki? Sözlerini değişitirip değiştirip işin içine eğlence de katıyorlar. Hatta karşılıklı tezgahlardan birbirlerine taşlamalarda da bulunuyorlar. İşte benim yarım saatlik bir sürede duyduklarımdan bazıları şu şekildeydi. Akşama kadar kimbilir ne diller dökülüyor .....Sizin de duyduğunuz değişik şeyler varsa yazın lütfen...
- Bu tişötlerin başka rengi varmı acaba? Ne varsa orda ablam karıştır karıştır döktük hepsini
- 3,5 lira abla gel 3,5 3,5 ....3 tanesi 10 liraya abla gellllll...
- İhraç fazlası bunlar gel abim , gel ablam, mağazada bulamazsın gel gel
- Orjinal bunlar orjinallll
- Markalı çoraplar markalııı
- Evet bayanlarrr terlik al terlik 3 çift 10 liraaaa
- Bunun büyük bedeni varmı?
- Süt mısır var süttt
- Yavruya balonnn.
- Canlı canlı bu balıklar yeni çıktııı
- Dağ malı çilek dağ malııı
- Boncuk güzel ben napiyimmm
- Şeker kavuna gell şekerpare bunlarrr. Almadan geçme..
- Erik yemek helall
- Enginarın kralı burda abilerim ablalarım kaymak kaymakk ..
- Pazarın en güzeli karaciğerinizin doktoru enginarr
- Simav 1 liraaa..........gibi gibi gibi gidiyor .
Türk filmlerinden hatırlayacağımız üzere, Şener Şen'in meşhur bir satışı da vardı:
- Domates , domates, domates ... (Çok etkileyici çokk :P )
Bir de küçükken gördüğüm en komik şey de şuydu. Gerçi hala varmış ama ben görmedim. Adam tezgahın üzerine çıkmış , elinde çamaşırı sallayıp duruyor. Tahmin edersiniz artık. Tuhafıma gitmişti tabi. Sağına soluna asmış, kat kat üzerine giymiş , bağırıyordu . İkizlere başlıkkk , ikizlere başlıkkkk :)))) diye.....

1 Haziran 2007 Cuma

Ben de İstiyorummm...

Bilgisayarla vakit geçirmeyi o kadar çok seviyorum ki , işin aslına bakarsanız vaktin nasıl geçtiğini bile anlamıyorum. Önceden bütün vaktimi go oynamaya ayırırdım. Arkadaşlarım bile yine mi go oynuyorsun diye bana laf atmazlardı . Bir ara ciddi takılmıştım oynamadan edemiyordum . Ama şimdi çok ender oynayabiliyorum. Ara sıra da scrable oynayarak eğleniyorum .Bu arada değişik kelimeler öğreniyorum. On line müzik dinliyorum blogumla ilgileniyorum , değişik şeyler araştırıyorum derken uykusuz kalıyorum . Sonuç olarak konuyu şuraya bağlamaya çalışıyorum. Sanırım bana bundan bir tane şart ne keyifli olurdu ama :)