
.
Bazen hepimiz daralıp , nefes alamayacak kadar sıkıntı içine gireriz. Takılıp kalırız bazı şeylere . Düşünürüz, düşünürüz , sorgularız , isyan ederiz , kendimizle kavgalar ederiz , küseriz hayata , çekiliriz köşemize ama yinede çözemeyiz. Bende kendime göre böyle şeyler hissedip , bazen bir adım bile ilerleyemediğimi görüyorum. O zaman daha bir çıkmaza girip yaptığım herşeyden vazgeçiyorum . "Olduğu kadar banane" diyerek...
Belkide herşeyi içimizde biz büyütüyoruz . Duruma uygun kurgular yapıp , gerçektende senaryo öyle yazılmış gibi , buna inanıp , o sahnenin içinde yer alıp rolümüzü oynuyoruz. Ve oyun sonu hep hüsranla bitiyor. Halbuki durup etrafımıza bakınca , bizim büyüttüğümüz , taktığımız şeylerin , hiç de dert olmadığını görüyoruz . Ama buna kendimizi bir inandırabilsek …
.Bütün bu durumun çıkış noktası , heyecanımı ve bütün enerjimi kaybetmem oldu. Oysaki bazen küçücük bir kıvılcım bile yetiyorken , şimdi o da yok. Yok işte. O yüzden her şey boş gibi geliyor. Yaptığım hiç bir işten zevk almayışım , sadece yapılması gerekliliğinden belkide...
.
Neyse sadece yorumlarınıza cevap vermek amacıyla yazmak istemiştim . Beklediğinizi , alıştığınızı biliyorum , ilginize teşekkür ediyorum . Ama garip olan şu ki , niye karamsarlıklarımızı da içimizden geldiği gibi yazmayalım ki , her zaman mutlu ve umutlu olamayız ki? Hem yazabiliyor olduktan sonra ne önemi var. Üzülsekte , sıkılsakta , ağlasakta , bütün bunlar biz insanlar için doğal duygular değil mi ? Mutlu olabilmek , gülebilmek kadar da , doğal ... Ben de biraz hassas olan gruptayım , hepsi bu. Değişmiyor işte , değiştiremiyorum bazı şeyleri. Arkadaşım hep der ki "Sen üzülmeyi seviyorsun " . Hayır , olur mu hiç öyle şey ? Kim üzülmeyi sever ya da ister ki ? Bakalım bugünkü üzüntü listemizde neler neler mi varmış ? diyeceğiz. Yok artık! Sadece küçük olumsuzluklardan bile etkilenip , üzülecek bir şeyler çıkarabiliyor oluşum benim suçum mu? Pollyanna zıttı bir insanım , ne yapayım yani ? Fazla Pollyanna'cılıkta , bana kendimi saf yerine koyuyormuşum gibi hissettiriyor , sevmiyorum o rolü…
.
.
Sonuç olarak değişmeyen tek bir gerçek var . O da hayatın acımasız olduğu , hem de her anlamda ...Ve hepimizin takıldığı bir şeyler mutlaka var. Takıntılı mı diyorlar böylesine , deli mi ? Evet sanırım diyorlar. Desinler , değişemem ...