Bazen küçücük şeylerin bile hayata küsmeme sebep olması sanırım benim en kötü yanım. Küçücük diyorum çünkü başkası olsa takıldığım şeylere gülüp geçer . Bende biliyorum , bu hayatın kısa olduğunu , üzülmeye değecek ve değmeyecek şeyler (-ki tartışılır) için kendimi parçalamanın anlamsız olduğunu ama bilmek bunu uygulamaya geçirmeye yetmiyor . Şu inattan keçeleşmiş yüreğim ve beynim de bunu bir türlü anlamıyor. Çünkü anlamak istemiyor. Takılıp kalıyorum bazı şeylere , ta kii nedenlerini buluncaya kadar... Bulamayınca da bir süre üzerini örtüp sonra tekrar tekrar deşeliyorum . Böyle hayat mı geçer , geçmez işte.
Hani bazen sadece sevdiklerimiz , değer verdiklerimiz için , aman onlar kırılmasın , onlar üzülmesin , laf gelmesin diye yapmak istemediğimiz halde yapmak zorunda olduklarımız vardır ya, işte bu beni mutsuz ediyor. Arada tatsızlık çıkmasın , o ne derse o olsun mantığıyla yaklaşmak ne kadar doğru ? Sadece o istiyor diye , o anı kurtarmaya çalışıp sonrasını kendimize zehir ettiğimiz anlarımıza ne olacak ? İşte bu tür şeyler zamanla birikime neden olarak , fedakarlık yapanın hep biz olduğunu fark etmemize ve acı çekmemize neden oluyor. Şu dünyaya bir kez geliyorsun ve yapmak istediklerin için ya engelleniyorsun ya da vazgeçiyorsun. Karşımızdakini kırmadan kendi bildiğimizi , inandığımızı , istediğimizi yapsak en doğrusu bu olmaz mı ? Bence , önce " Biz mutlu olacak mıyız ? " sorusunu cevaplamamız gerekir diye düşünüyorum. Yoksa çok mu bencilce bir yaklaşım...
Defalarca nelerden vazgeçtiğimizi düşünsenize !
8 yorum:
hep istediğim bir şey vardı, bir kaç bir şey daha var tabi ama bu en çoku. sırt çantamı, şapkamı, tatil kitabımı alıp, terminali ortasında dikilip, nereye gideceğime orada karar verme özgürlüğüyle yola çıkmayı hep çok istedim. okuldan işten, hayattan yorulduğumda plansız, hesapsız, yorumsuz ve yoransız...
hep bir işe gireyim ilk tatilimde yapacağım derdim. hep yalan oldu.
artık neredeyse imkansız. böcüümle biz olduk, benleri kutuyla dolaba kaldırdık :P
ama işte onlar o kutuda durduğu gibi durmuyor patlıyor o kutu dolunca :)
Öziicim sanırım belli bir yaştan sonra insan daha bencil olması gerektiğini öğreniyor. Çünkü bir bakıyorsun seneler geçmiş, kendine iyi davranmamışsın.
Ben artık "Hayır" deme uygulaması yapıyorum, gerçekten istemediğim şeyleri yapmamaya çalışıyorum. Belli alışkanlıkları kırmak zor oluyor tabi. Yine de denemek gerek arkadaşım.
Zaman geçiyor.
Handanım işte sadece bu yüzden çok mu bencilce demiştim , çünkü artık bende çok bencilim :(
M.Ö yaşamış olan Zerdüşt diyor ki; "Yapmak istemediğiniz gitmek istemediğiniz yola inadına gidin.Yapmak istediğiniz ve gitmek istediğiniz yoldan da kaçın" Eğer tersini yapmak istersek nasıl tekamül edip büyürüz ki? Küfretmek istediğimizde SUSMAYI deneyimlemenin ruhsal yükselişler yaşatacağı ve nefsimizin iplerine hakim olabilmemizin insan olarak başarmak olduğunu bilmemiz gerek.Beğenmediğimiz herşeyin bizden yansıyan olduğunu bildiğimizde gözümüzü karşımızdakine değil de kendi içimize çevireceğiz ve belki de tüm kusurlu kusursuz yaratılmışı daha çok sevip bu dünyada CENNETi bulacağız.Dilerim başaranlardan oluruz. Hııı? ne dersin? Sevgilerimle.
kocaman bir aaaaaaaaaah çekiyorum o kadar...
bu kardeşimnnde defalarca başkaları mutlu olsun diye ne çok şey yaptı bir bilsen ama artık hep kendi istediklerimi yapıyorum....
*sevgili sufi belkide haklısın ama o kadar bunalıyoruzki , bir noktadan sonra inan çok zor .
Ama denemeli elbette ki . Teşekkür ederim
* Biliyorum smilenacım benden çok daha dayanıklısın tebrik ediyorum seni . bencil olmalıyız birazcık galiba :)
Canım ne kadar doğru her cümlen. Çoğumuzun içinde tuttuğu dışa vuramadığı şeyleri birancda söylemişsin. Başkalarının mutlu olması için kendimizi sanırım çoğu zaman mutsuz ediyoruz. Ama sanırım en doğrusu şu ki hayat çok kısa. Ve dilediğimiz gibi yaşamalıyız değilmi...
Yorum Gönder