31 Ağustos 2007 Cuma
30 Ağustos 2007 Perşembe
Masaüstü değişikliği ….
Yaklaşık 1,5 yıldır değiştirmemiştim . Bu manzaraya bakarak kendimi orada hayal edeceğim. Serin ve sakin ….. Gerçi su şırıltısıyla ne kadar sakin olur , bilemem ama. 
Ne zaman bilgisayarımı açsam , niyetim sadece müzik dinlemek olsa bile , bu resim , benim aklımı çeliyordu , hemen oyun oynayasım geliyordu. Bende değiştirdim gitti…Ama cep telefonlarım da hala var. Kalsın onlar kalsınnn…
29 Ağustos 2007 Çarşamba
GE-Lİ-YO-RUMMM....Gel-dimmm
Sanırım 1 haftalık bir ayrılık zor geldi sizlere di miii? Buraya yorum yazmak yerine telefon açıp dır dır başımı yediniz , mail attınız ya da msn' den not bıraktınız. Teşekkür ediyorum beni sevdiğiniz için , izlediğiniz için.22 Ağustos 2007 Çarşamba
Aradığınız kişiye ulaşılamıyor......
20 Ağustos 2007 Pazartesi
Yine kaybettim ...
Sanırım 7 yaşlarındaydım. Annem beni , evden biraz uzak sayılabilecek bir markete göndermişti. “Market” diyorum , çünkü gerçekten de bakkaldan markete ilk geçişin göstergesiydi “ordu pazarı”. Elime bir poşet vermişti. Bir de kağıt para. Sanırım 1000 liraydı. Büyük para olduğunu ve pembe renkte olduğunu anımsıyorum. Çocukluk işte ! ikisini de aynı elimde tutarak , sallana sallana , poşeti de uçura uçura markete gitmiştim. Ama hiçbir şey alamadan , eve gözü yaşlı geri dönmüştüm.“Ben parayı kaybettim anneeee , elimde yokkk ” derken, bir yandan annemin üzüleceğini düşünüp , bir yandan da ağlıyordum.
Annem , üzülmüştü mutlaka ama beni daha fazla üzmemek için gülümsemişti. Daha dikkatli olmamı ve parayla poşeti ayrı tutmam gerektiğini söylemişti. Tekrar gönderdiğinde parayı nasıl sıkı tuttum anlatamam. Hala da sıkı tutarım :P Sanıyordum. Alışverişimi yapıp , gelmiştim.
Neden bu konu derseniz , dün bir anda , o güne dönüverdim.
“Ben alıcam, sakın almayın.
“Eh ! peki biz sadece beğenelim , sen gel al teyzesi”
Bu arada çantayı teyzemiz görsün diye resmini çektik , göstericez , işgüzarlık işte!
Resmi çektik , sorun yok , çanta gayet güzel ( bu arada spiderman’ den böyyk geldi ama ne yaparsın , sağlam yapmışlar , almasak kıyamet kopacak )
Neyse ordan ayrıldık , eve gelirken , başka bir markete girip acil bir şey alıp çıkıcam. Bu arada fotoğraf makinesinin çantasına bir miktar para koymuştum , onu alayım dedim. Bakıyorum yok , yok olamaz, düşmüş , bir anda şimşek çaktı , en son resim çekerken vardı , görmüştüm çünkü. Moralim bozuldu , az değildi çünkü….Çok uzun yıllar olmuştu para kaybetmeyeli….Ağlamadım ama , darbeyi iyi yedim doğrusu.
Şimdi durup dururken niye kaybolsun ki! , ona canım sıkıldı.
Eh ! geriye diyecek tek bir şey kalıyor, SAĞLIK OLSUN. Buradan da anlaşılıyor ki fotoğraf makinesinin çantası sadece makineyi korumak içindirrrr. Görüldüğü üzere parayı koruyamıyor ....
Teyzesiiii , o çanta var yaa ! kendini ikiye katladııııı ne diyim :)
18 Ağustos 2007 Cumartesi
İnadına Dalıcam...
Şu aralar yapmak istediğim şeyleri sıralarsam , sanırım ilk önce çılgın olanını söylemeliyim. Dalmak ve Dalgıçlık dersi almak istiyorum. Bu heves nereden geldi diyeceksiniz , bilmem geldi işte vurgun yiyesim mi var acaba anlamadım gitti :)Denizin altındaki gizemli dünyayı keşfetmek , belki de dalma korkumu yenmek için .....
16 Ağustos 2007 Perşembe
Bulamadım başlık filan...
Hiç bir şey istemiyorum , düşünmek,
Ben bi kafa değiştirip gelicem.
14 Ağustos 2007 Salı
Herşey kayıp gidiyor...
10 Ağustos 2007 Cuma
Davetin böylesi...
Sabah sabah bana verilen bir davet haberi var. Yaw , daha 20 gün var , ne sıkıntı yapıyorsun bana önceden. Bilmez misin ben stresi bol biriyim. 8 Ağustos 2007 Çarşamba
2000 km' lik yolun sonunda....
Balıkesir-Bursa arasında giderken Susurluk, mutlaka mola verilmesi gereken bir yer olmalı. Nedeni? Köpük köpük bir ayran ve uzayan kalın kaşarlı, harika bir tost... 
6 Ağustos 2007 Pazartesi
Sevgi Parkıymışşş....
Ya ben denizi çok seviyorummm ....
2 Ağustos 2007 Perşembe
Adım adım Adrenalin……
Heyecan duyduğum ama denemeye çekindiğim çılgınca bu fikri , inatla kafama koymuştum ,vazgeçmedim. Defalarca cesaretimi kaybedip geri döndüm ama sonunda “Amannn” dedim “Öleceksek Akdeniz de ölelim ne yapalım” diye düşündüm. Benden daha da çılgın olan arkadaşımdan enerji aldım ve birlikte bu maceraya adım attık. Bağırmak serbestti , gülmek daha da serbest…. Çünkü tamamen özgürdük hem de tamamen……
* Önce gidip , görevlilerle konuştuk, iki kişilik uygun mudur?
* Uygundur , size bu garantiyi veririm . Hiç bir şey olmaz bana güvenin!
* İyi de aşağıda olan sizsiniz , yukarıda olacak biziz. Aksi bir durumda ne anlamı olur ki ?
* En fazla denize uçarsınız ! can yeleğiniz var :P
* Sağol be kaptan , çok rahatladım.
* Neyse karar vermiştik zaten , imzayı attık bi kere…..
* Tekne yanaştı , bindik , heyecanlıyız ( geri mi dönsek )
* Emniyet kemerlerini bacaklarımızdan ve belimizden geçirip , can yeleğini giydirdiler.
* Offf çok da rüzgarlı …
* Bizden önce bir ikili yola çıktı , heyecanla izledik , adrenalin daha da arttı.
* Sıra bize geldi. Rengarenk paraşütümüz açık bekliyordu.
* İlk önce beni bağladılar , kancalara baktım gayet kalın ve sağlam görünüyor.
* Bileğime de fotoğraf makinemi sıkıca geçirdim , kullanabilecek miyim bakalım.
* Kancaların bağlı olduğu yere sıkıca tutundum.
* Tuhaf bir duygu .Anlatması sanırım zor , yaşamak gerek. Ama çok heyecan verici.
* Arkadaşımı da önde olacak şekilde bağladılar. Artık hazırız.
* Yere oturun !
* Tamam…….( Dua edicektim onu da heyecandan unuttum ) : =))
* Motor hızlandı , bizi tutan halatın makarası dönmeye başladı.
* Gittikçe yükseliyoruz. Açıldıkkkkk…..
* Aman Allahımm. Bu harika bişey! Harika harika …..
* Korkmuyoruz …Havadayız , uçuyoruz , çok zevkliiymişşşşş…
* Her şey küçücük , otelimiz, havuzumuz , insanlar nokta kadarlar.
* Çekmeye çalışıyorum , arada makine elimden kayıyor . Elimi tam bırakmak da istemiyorum ama güvendeyim sanırım.
* Yaklaşık 10 dk kadar , sağa sola geniş daireler çizerek, açıklarda uçtuk
* Hatta bir ara , aşağıda deniz kaplumbağası bile gördük.
* Evet evet küçük bir caretta carettaydı, sonra daldı gitti. Ama çekmek için yetişemedim.
* Çok eğlendik , çok .
* Hayırrr olamazzzz . Zaman dolmuştu. Makara tekrar sarmaya başladığında , gittikçe motora yaklaşıyorduk.
* Veeee yumuşak bir inişle tekrar motordayız maalesef
* İşin komik tarafı nedir söyleyeyim mi ? İnince yürüyemedik Neden mi?
* Bacaklarımız titriyordu : )) Ama çabuk geçti .....
* Sanırım “ Parasailing ” e yine binerim , hatta tek başıma bile …..
PANKEK mımm nefisss....
Hoşçakal Antalya...
Biraz mahsun ve asık suratlıyım. Doyamadım ki diyeceğim yuh ! diyeceksiniz . O nedenle demiyorum :P
İçimden söylerim. Dedim ya yaşarım ben böyle her türlü…..
Şimdi yine yollar uzun ve sıcak. Hatta gergin…
İstikamet Küçükkuyu . Geliyorummmm......





