Yine kafam bedenimden çoookk büyük. Artık ağır geliyor ... Üstüne üstlük taşıyamacağım pek çok şeyi inadına biriktirip , bi de kendi içinde yoğunlaştırınca inanılmaz ağrılarla başa çıkmam gerekiyor. İlaç kullanma taraftarı olmadığımdan , uykuya yöneliyorum. Çoğu zamanda uykusuzlukla baş ediyorum. Bi kaçış belki de.... Ancak kolay değil !31 Ekim 2008 Cuma
İtiraf...
Yine kafam bedenimden çoookk büyük. Artık ağır geliyor ... Üstüne üstlük taşıyamacağım pek çok şeyi inadına biriktirip , bi de kendi içinde yoğunlaştırınca inanılmaz ağrılarla başa çıkmam gerekiyor. İlaç kullanma taraftarı olmadığımdan , uykuya yöneliyorum. Çoğu zamanda uykusuzlukla baş ediyorum. Bi kaçış belki de.... Ancak kolay değil !Sayfa görüntülenemiyor...
Internet Explorer web sayfasını görüntüleyemiyor En olası nedenler: 
- Internet'e bağlı değilsiniz.
 - Web sitesi sorunla karşılaşıyor.
 - Adreste yazım hatası olabilir.
 
Yazısını görmekten nefret ediyorum. Kabloyu kontrol ediyorum , yok. Yeniden , yeniden , yeniden deniyorum . Yine yok ... Hemen wireless bağlantısına bakıyorum. Yine yok . Sinyal gücü “çok iyi “ olsa bile sonuç değişmiyor hep aynı yazı…
Sanki tuşların suçu varmış gibi , bu kez daha sert sert basıyorum ve her defasında yeni bir umutla bakıyorum ekrana . Ama olmuyor. Karşılıklı inatlaşıyoruz bir süre. Sonunda kabul ediyorum . Çaresiz bekleme süresi başlıyor söylene söylene. Elektrik arızaya telefon açar gibi de aranmaz ki ; 
29 Ekim 2008 Çarşamba
Ağlamak güzeldir...
Bazen diyorum ki bu kadar duygusal olmak zorunda mıydım ? Gözyaşlarımı hali hazırda bekletmenin bana ne faydası varsa ... Sulugözüm işte ...Boncuk boncuk dökerim hiç acımadan. Annem hep derki ; rahmetli babaannen çok ağlardı , sende onun gibi sulugözsün . Ama babacıkta çok duygusaldır , gen işte çekmiş :) Karşılıklı kızaran , sulanan gözlerimizi silip silip sonra da güleriz. Ağlamak güzeldir aslında ve benim rahatlamak için kullandığım en iyi yöntemdir. Ya ağlamalıyım ya da kırıp dökmeliyim . Sanırım bu durumda birincisi en sağlam yol.
Ve yine dava meselesini düşünmeye başladım . Daha ne kadar üzülebilirdim ki ? İtiraz hakkım 1 ay ve benim hala 15 günüm var... Alışamadım ben yeni yerime ...
28 Ekim 2008 Salı
Benden söylemesi...
Birkaç gündür bloglara konulan engellemeye rağmen , herkes birbirine ktunnel ve vtunnel aracı sitesi sayesinde yine ulaştı . Ancak bu iş biraz zahmetli oldu. Her blogu tek tek takip etmek için adresleri sürekli cntrl C - cntrl V yapmak gerekti . Listeden de seçilebilirdi ama ben uzun yolu seçmişim :) Neyse... Yorum yazmak istedim , ya sorun çıkardı ya da iki kez gönderdi. Yeni yazı eklemek istedim , sayfanın yarısını göremedim , resim ekleyeyim dedim o da olmadı ve sonunda vazgeçtim . .
21 Ekim 2008 Salı
Vazgeçiş...
20 Ekim 2008 Pazartesi
Uluslararası arkadaşlık ödülü...
Arkadaşlarımın beni yakın bulup , benimle bu ödülü paylaşmalarına çok mutlu oldum. smİlena , mani ve içimden geldiği gibi' ye tekrar tekrar teşekkür ederim . Bu aslında birlikteliğin hoş bir ifadesi ... Bir şeyleri paylaşmak , iyi ya da kötü , her zaman elele olduğunu bilmek ...Nimet , ---- Bir , ---- Meleğin dünyası , ---- Kuğu boynu , ---- Katre , ---- Kelebek uçuşu , ---- Evrim , ---- Zeyno , ---- Nikkentobi's
An' ı yaşamak...
"An' ı yaşamak" demişti arkadaşım. Haklıydı da. Yaşadığını, yaşayacağını , geçmişi, geleceği hiç sorgulamadan.... Sadece o an'ı yaşamak. Mutluluk duymak adına , herşey için belki de... Yapmak istediklerimizi , yapabilecekken neden daha fazla erteleyelim ki ? İçimizdeki en çılgın çocuğu , en yaramazı , en deliyi çıkarmak için , daha ne bekliyoruz ?
Ya yarın çok geç olursa ?
15 Ekim 2008 Çarşamba
Mutsuzluk...
Mutluluk denen şu şey , her neyse yakınlarda aranmayacağını öğrendim.Kolay olmadığını öğrendim. Neden bilmem ama bana ait olamayacağını da öğrendim. Hak edilemeyen bir şey midir? Yoksa ben mutluyum da , farkında mı değilim ? Acaba anlamını mı bilmiyorum ?
Yok yok mutluluk ile mutsuzluk arasındaki farkın , gözlerdeki ışıltı olduğunu bilecek kadar büyüdüm. Ve o ışık söndüyse eğer , yakmanın çok zor olduğunu da biliyorum.Hele de benim gibi biri için….Pozitif bir nokta bulmaya çalışıyorum ama başaramıyorum. Bu bir kabus ve ben , ne görmek , ne de içinde olmak istiyorum. Okulumu özledim ben ….Mutsuzum...
14 Ekim 2008 Salı
Hafta sonundan....

 Ve animemizin ilk bölümü.... 13 Ekim 2008 Pazartesi
Özlemişim..
10 Ekim 2008 Cuma
En azından İstanbul...
Artık içim daralıyor, dayanamıyorum . Diken üstünde gibi , hiç birşeye adapte olamıyorum. Çünkü hala atama işi sonuçlanmadı. Hem hangi işi düzgün yaptılar ki , şimdi bu işi düzgün yapsınlar ? Benimki de laf...Delirmemek elde değil ! 8 Ekim 2008 Çarşamba
Kız Nazlıı....
Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmak öyle zor geldi ki , zaten üşümüşüm , yorganıma sarılmışım , haliyle kalkasım da gelmedi. Şimdi uyumak varken , ne işim var kalk , giyin , okula git , bütün gün bıdı bıdı ders anlat di mi ama ? Neyse saatin alarmı çaldığında 07:15 ti , gözümü açmadan bastım kapadım. Klasiktir , 5 dk daha , 5 dk daha derken , uzatmaları oynamadan olmaz...Bazen uykuya yenik düştüğümüzde , hazırlanma süresi 15 dk. ya bile düşer ama o andaki telaşeyi görmeyin. Hadi hadi hadii , İki ayak bir pabuç misali....
Görsel DNA testi...
Ruh hali
6 Ekim 2008 Pazartesi
Özel notlarım ...
Kitabı okurken , not ettiğim satırlar olmuştu. Paylaşmak istedim ama hepsini birden yazarsam hem sıkıcı olabilir , hem de cümleler anlamını yitirebilir diye parça parça yayınlamayı düşünüyorum. İstedim ki her bir cümleye , yorumunuz olsun... **Bir konuda fazla düşünürseniz , hiçbir şey yapamazsınız!
**Bir hayalin gerçeğe dönüşmesi mümkün müdür?
**Başkalarının hayatlarını okuyup , hayaller kuran değil, o hayallerin kahramanı olan , hayalleri gerçekleştiren biri olmak... 
- Gerçekten de bir şeyi çok düşünmek , o konudaki cesaretini kaybetmeye neden olur. Riski göze almayı bilmek lazım...
 - Başka bir zaman hımm ... Çok hoşş bence...
 - Hayallerin gerçeğe dönüşmesini kim istemez ki ? Bu yüzden adı hayal zaten...
 - Hepimizin hayalleri var ve hayallerimizin kahramanı olmak için neler vermezdik ...
 - Ben de başkalarının duymak istediklerini değil hissettiklerimi söylemeyi tercih ediyorum.
 
5 Ekim 2008 Pazar
3 Ekim 2008 Cuma
Eskiden bambaşkaydı...
İşte bir bayram daha geldiii ve geçti . Belki çok klasik olacak biliyorum ama bazı şeylerin çocukluğumuzda çok daha güzel olduğunu sanırım kabul etmeliyiz . Bayramlık giysilerimizi geceden başucumuza hazırlamak , sabah olunca bir çırpıda giymek , toplanan harçlıklar , tatlılar , şekerler , mendil ve çorap hediyeleri , gelenlerin ya da ziyarete gidilecek yerlerin heyecanı içinde olmanın tadı bambaşkaydı . Şimdi hala yaşanıyor veya yaşatılıyor olsa da , o zaman ki değil sanki ...Birşeyler eksik kalmış gibi . Yoksa ben mi aynı gözle göremiyorum ? Bilemiyorum...





