Çalışan herkesin hafta içi hayalini kurduğu tek şey, ya Cumartesi ya da Pazar sabahı biraz daha fazla uyuyabilmektir. Bazı sabahlar gözümü açtığımda “ nolurrr bugün cumartesi olsa ” dediğimi bilirim. Hava bu kadar soğukken , ev soğukken ve kaloriferlerde hala tık bile yokken yapılacak tek şey daha fazla uyumaktı ama ne mümkün !
Oldukça erken bir saatte , sevgili eşimin telefonu , en yüksek tonuyla aranıyorsun çağrısı veriyor. Uyku sersemi “ Kimi aradınız , kimsiniz ? ” vs. tarzı konuşmalarını hayal meyal duyuyorum . Neyse ki , yanlış arama olmadığını anlıyorum , sonunda anlaşıyorlar ve iş gereği gerekli talimatlar veriliyor . Sonra eşim , telefonu kapatıp 2 dk da yeniden uykuya dalıyor. Bense o kadar uyumak istememe rağmen adeta cin gibi oluyorum. Belki tekrar dalarım diye bir süre bekliyorum ama maalesef , uyku gitmiş bir kere... O an kıskançlığım tutuyor , uyuyan eşimi uyandırasım geliyor ve seslenip diyorum ki ;
- “ O arayan kimse , onu geri ara ...”
Uykulu uykulu...
- “ eee , nedennn ? ” diyor
- “ Eşimin selamları var ”dersin diyorum. Bir an sessizlikten sonra başlıyor gülmeye...
İyi de ben komik bir şey demedim ki , uykumu kaçırdı ... Güldü güldü ve sonra yine uyudu.
.
.
Baktım ki uyuyacak gibi değilim , bende hırka battaniye ne varsa üzerime alıp , buz olmuş parmaklarımda yazmaya geldim.
.
.
Yazının yayınlanma saati itibarıyla , eşim ve oğlum hala uyumakta olup , bense sabahın köründe arayan şahsa saygılarımı ve sevgilerimi de gönderiyorum ;)
5 yorum:
günaydın özii:))
Günaydın canımm :))
Ah canım kötü olmuş ama valla çok güldüm:)))
:))))
yorumlarınızı düşünce ve fikirlerinizi fırsat buldukça beğenerek izliyor okuyorum düşünce ve fikirlerinizi bu sayfanızın paylaşım bölümü açarak yaygınlaştırmanızı tavsiye ediyorum saygılarımla
Yorum Gönder