Maaşımızı aldığımız A bankasıyla olan sözleşmemiz sona erdiğinden başka bir B bankasıyla anlaşılmış . Genel anlamda bankamızla çalışmaktan gayet memnun olsakta olaya bakış açısı çok farklı ve zaten bizim dışımızda gelişen bir durum. Yani tamamen duygusallll ! yaklaşılmış. Yok , daha iyi şartlarmış da , daha bir güvenilirlikmişş te , vs , vs ...
Şimdi işin zor tarafı , yılların verdiği alışkanlık ve sağladığı kolaylıkları görmezden gelmek ve pek çok talimatı değiştirip yeniden düzenlemeye gitmek . Ama elimiz mahkum , ne de olsa maaşımızı ödeyecekler...
Ama asıl olay şu ki , yapılan sözleşmeler...Sadece prosedür gereği sayfalarca yazıyı okumadan , okusakta çoğunu anlamadan imzalamak zorunda olduğumuz 50 sayfalık sözleşmelerden bahsediyorum. Bu yüzden de geçen sabah gelen banka yetkilileri ile sözleşme kursuna katılmış gibi olduk. Şu sayfayı açın adınızı , soyadınızı yazın , şuraya imzanızı atın , 2 sayfa çevirin kart no yazın , noyu kutunun altına yazın , bir sayfa daha çevirin hesap no yazın , her sayfanın altına imza atın , sayfa geç imzala , sayfa geç imzala , sayfa geç imzala derken sayfa 35 'te son imza . Yani bütün bu imza işkencesi sadece ana sözleşme için. Dahası var , sonra çevirin ekteki , o form , bu form derken 50 'ye yakın imza . Hatta " boş sayfaya imza atmayın " sözünü de çiğneyerek yetkililerin önünde paşa paşa doldurulan bu sözleşme sinir bozucuydu...
Şimdi soruyorum , ne gerek vardı bu kadar sözleşme içeriğine , okumadan atılan onca imzaya .Şu sözleşmeleri kısaltsalarda , sadece gerekli yerleri imzalasak , hem kağıt israfı olmasa hemde imzalamaktan anamız ağlamasa. Zaten , imza , imzalıktan çıkmış , kılık değiştirmiş , ama kime ne...
İmza : özii :))))
2 yorum:
Ah bu bankalar, hiçbirinin birbirinden farkı yok. Güneşliyken şemsiye açar, yağmur yağarken çekiverirler.O imzaların (her sayfadaki) anlamını anlamak gerekmesin umarım Ozicim.
Umarım gerekmez Defnecim, ama gerekirse de bütün MEM yanar :))
Yorum Gönder