2 Eylül 2013 Pazartesi

Trafik eziyeti...

Her ne kadar hoşumuza gitmese de , döndük dolaştık kürkçü dükkanına geri döndük. Malum okullar açılmadan 15 gün önce bizim göreve başlamamız gerekiyor. Seminer çalışmalarıı vs vs. Ne kadar etkilidir tartışılır ama en azından bizler uyum sürecini aşmış oluyoruz. Hazırlık çalışmaları , toplantılar derken dönemi en iyi şekilde geçirme planları yapıyoruz.

Dönüş yolunda çekilen eziyeti anlatamam. Anlatsam mı ? Otobüs "eziyet" dedik , arabayla döndük ama bu kezde trafik eziyeti yaşadık. Bir önceki yazıyı yayınladığımda henüz Akhisar'dan yeni yola çıkmıştık ki Balıkesir tarafını hiç sormayın. Saatlerce milim milim yol alabildik. 3 saatlik yolu 6 saatte gelebildik. Hani kamlumbağa olsa bizden çabuk ulaşırdı.

Pazar gününe dönüş bırakılır mı , bırakılmaz elbette ama yol yapımı için de pazar günü seçilir mi seçilmez elbette. Yaww şu işi baştan düşünüp ona göre yol yapamıyorlar mı? Milleti dar boğaza sokmanın ne anlamı var? Ortalama yol durumunu hesaplayan pek çok kişi bir sonraki aktarıma mümkün değil yetişemez. 3-4 şeritli yolu 2 'ye , bazen de teke düşürürsen , yarısını gidişe verirsen , o kuyruk hiç bitmez. Zaten herkes dur kalk yapmaktan gergin , 1 km 'lik yolu 1 saate gidememiş.  Birde araya girip kendini akıllı sananlar varki , yolun en sağına geçip 2-3 araç öne geçmeyi marifet biliyorlar. Tabi bunu kamyonlarda yapmadı diyemem. Sonuç elbetteki kazaya sebep oldu. 

Ama sonunu bilmediğim çok enterasan bir şey oldu ki , paylaşmadan geçmek istemedim. Yol tıkalı , aşağıdan yukarıya uzanan kıpkırmızı bir konvoy var. Biri nasıl olduysa kafayı kırıp aracını sol şeride çıkarttı. Karşıdan akan trafiğe meydan okurcasına. Yaktı 4 'lüleri gelişe karşı gidiş yaptı . Ne kadar gitti bilemiyorum... Belkide acil bir durum vardı , elbetteki anlarım ama gece gece karşıdan gelen araç bunu farkedene kadar iş işten geçmiş olabilir.

Trafik bu , oyuna gelmez , aceleye hiç gelmez...  

Hiç yorum yok: