8 Eylül 2012 Cumartesi

" O an" lar...

Aylarca yaraları sarılmaya çalışıldı , yok şöyle yardım gitti , yok böyle yardım gitti. Programlar yapıldı , kampanyalar yapıldı derken elbetteki birilerine yardım ulaştı ama çoğu yalanmış maalesef. Depremi yaşayan birinin anlatımları bunlar. Gözlerim yaşlı ,boğazım düğümlü dinledim. Vicdansız insanları bir kez daha anlayamayarak...
 
Kamyon kamyon , koli koli  yardımlar gitmişti. Tek bir noktada toplanan , belkide de çoğu yollarda yağmalanan. Bir bölümüne yardım ulaşmıştı belki ama inanın yinede çok muhtaç olanlara değil. Amcası , dayısı olanlara daha çok . Ama çoğuda bir hiç yoluna... İşte bu nokta içimi yakan...
 
4 yıl birlikte görev yaptığım arkadaşım , 2 günlüğüne misafirim oldu . Deprem zamanı kendisine güçlükle ulaşabilmiş , hayatta olduklarına sevinmiştik. İyiylerdi çok şükür ama psikolojileri için aynı şeyi söyleyemem. "Büyük bir gürültüyle dakilarca sallandık , o an elektrikler kesildi . Nasıl çıktık , nasıl oldu farkında bile değilim ama kapıda bulduk kendimizi . Ortalık toz dumandan görünmüyordu , her yer yıkıntı , duyulan tek ses ise çığlıklar , feryatlar..." Evleri yıkılmamıştı ,ağır hasarlıydı. Ama aile mecburen parçalandı , çocuklar ve eşi güvenlik için kendi ailesinin yanına gönderildi. Eğitimlerine geçici bir süre başka bir ilde devam etti çocuklar. Kendiside kısa bir süre sonra Van 'a geri dönmek zorunda kaldı. "Çok zor günler yaşadım. Tarifi mümkün değil " dedi . Anlatırken bile o acıyı görmek , hissetmek mümkündü."Aylarca yemek ve yardım dağıtımında görev yaptım.  O insanların yaşadıkları anlatılmaz, yemekler az geldi kavgaları ve bitmeyen kuyruklar..." dedi. Bazılarına çadır ve özellikle incecik yazlık çadır !! vermişler, bazılarına plastik konteynerler. Isıtılması imkansız, buz gibi...Yere basmanın imkanı yok. Soğuk içine işliyor. Ne battaniye , ne kalın giysiler faydasız. "Isınmak için mecburen elektrik tellerine çengel atarak elektrik kullanıyorduk " dedi. "Çünkü yok , başka yolu yokkk. Ya soğuktan donacağız -ki pek kişide böyle hayatını kaybetti- ya da böyle elektrik kullanacağız. Depremde ölen kurtuldu aslında , kalanlar her gün  öldü " dedi. 
 
"Bazen aç kaldık , bir ekmek dahi bulamadığım anlar oldu. Bulsam bile , elinde ekmekle dolaşmak çok tehlikeliydi. Elinden kapıp kaçmaları , zarar vermeleri bile an meselesi , herkes aç çünkü. Geceleri soğuktan uyuyamıyorduk , pet şişelere sıcak su doldurup sağımıza solumuza ,ayağımıza koyup öyle yatıyorduk. Ama hiçbir şeyin faydası yoktu. " Sesi titriyordu anlatırken.
 
Hani yardımların toplantığı tek bir noktalardan bahsetmiştim yazımın başında . İşte buralarda o vicdansızların yaptığı herşey canımı daha da acıttı. Gelen yardımlar yığılmış , işe yarayanlar , yaramayanlar ayrılmış. " Günlerce o bölgelerde hiç bitmeyen dumanlar oldu nededi bilinmeyen " dedi. Meğer öncelikle işe yarayanları kendilerine alıp ,diğerlerini ateşe vermişler. Belkide pek çok kişinin işine yarayacak ,can kurtaracak şeyleri. Söylecek söz bulamıyorum . Nasıl insanlarımız var , kalpsiz mi beyinsiz mi bilemiyorum. Hatta insan mı onu da bilemiyorum. Bir daha asla inanmam böyle kampanyalara . Perişan kısım değildi kamerelara yansıyan , kalkındırılan kısımlardı.İmkanı olan herkes elden yardım yapmalı , başka yolu yok...

2 yorum:

AsOrTiK dedi ki...

kuşkularımız yersiz değilmiş. toplarken bile onca insanın emeği var dağıtmak mı zor geldi acaba?? sanırım öyle olmuş. yazık diyorum ruhsuz, duygusuz, yardımlaşmadan, insanlıktan nasibini almamış insanlara...
üzülüyorum mağdurlara...

sevgilerimle

özii dedi ki...

** teşekkürler sevgili asortik...
yazı biraz uzundu biliyorum ama ben anlatır gibi yazınca kesemedim uzadı...