11 Şubat 2014 Salı

Kendisi küçük ama ...

Annnelerin gözü aydın diyorum çünkü kulağıma gelen her söz bu yönde.  Okullar açıldı diye " ohh be kafamız rahatladı" diyorlar. Ben anne değil miyim ben neden diyemiyorum :))  Öğretmen olarak "ayy okullar açılacak, dinlenemedim " derken anne olarak " iyi oldu" dedim mi ? dedim tabiki. Çünkü herşey daha planlı programlı gidiyor. Herkesin gidiş geliş saati belli , bu düzene göre kendime daha çok zaman ayırabiliyor ve daha çok dinlenebiliyorum.
 
İşte böylece 2.dönem maratonuna başlamış olduk hatta 2 gününü yedik bile. Yedik diyince de geriliyorum açıkcası...
 
Dün derse girerken planımı alıp deftere işlemek istedim.Dolabımı açtım ,  dosyaları elime aldım , üzerine baktım , bir daha baktım , bir daha baktım , çığlık attım ve hepsini yere fırlattım. Herkes bana baktı doğal olarak. Dosyalarımın üzerinde siyah pislikler vardı o malum pisliklerden...
 
Meğer bizim 15 günlük yokluğumuzdan istifade eden minik konuklarımız varmış da , o dolaptan bu dolaba cirit atmışlar. Hangi dolabı açsak pislikler çıktı . Ama en kötü durumda olan benim dolabımdı. Çünkü biraz suçluyum :( Ama nereden bilebilirdim ki aklıma bile gelmemişti. Dolabımda mısır gevreği vardı. Onu yemiş bitirmiş , poşetini yemiş bitirmiş , diğer poşeti de parça pinçik etmiş. Yemiş yemiş olduğu yere etmiş...Iyyk ıyykk...Düşündükçe hala tüylerim diken diken oluyor.
 
Dün o dolabı öyle görünce sinirlerim bozuldu, kapattım kapağını çıktım. Bugün tam teçhizat kuşandım gittim. Eldivenlerimi giydim , çamaşır suyu katkılı Cif'imi aldım , ıslak mendillerimi , havlu peçetemi ve çöp poşetimi hazırladım. Dolabın kapağı açıp beklemeye başladım artık ne bekliyorsam...Yiyen malı yedi , götürdü de gitti zaten...
 
Söylene söylene bazen minik çığlıklar ata ata herşeyi masaya çıkartmaya başladım. Nasıl didik didik etmiş herşeyi inanılmaz. Bu arada ben iyi hissetmediğim için yardıma gelen arkadaşlarıma da kızdım "ellemeyin yaa , gidin elinizi yıkayın , pis iştee " gibi gibi...Çekilmezdim inanın. Hani gören de çok aşırı titiz , herşeyden tiksinen biri sanacak ama bu başka birşey . Kendisi küçük ama etkisi çok büyük...
 
Sonuç olarak , o dolap boşaltıldı , herşey silindi , bazıları atıldı ve bir kutuya dolduruldu. Yine gelirse bu kez kutuyu da atarım artık :)) Fındık kadar boyuyla çektirdiği eziyet bak. Bir daha oralara etme , al poşeti git ananın evine ...aaa ne bu beee...
  
 

4 yorum:

Handan dedi ki...

Tatilden eve dönüp de akşam yemeğimizi yerken yerde gördüğüm fare yavrusu ile ne hale geldiğimi söylememe gerek yok her halde.. Yorgunluktan ölürken evdeki bütün çekmeceleri , dolapları dökmüştüm. Yavru bir de, tamam diyordum, şimdi bir çekmeceyi açacağım bir sürü yavru çıkacak karşıma :(

Ertesi sabah bir tane daha görmez miyim? Annem, kızım yılan bulduğunda bu kadar tepki vermemiştin demişti. Canım yılanda ne var, bu tiksindirici.. Sanırım getirdiğimiz bir kutudan çıkmıştı, ama iki gün ev kontrol etmekten bayılmıştım artık :(

özii dedi ki...

ayy tahmin edebiliyorumm o gece uyku tutmaz ki zaten heryerde fare görür insan...

paranoyak oluyorsun sonra ay tıkırtı geldi ayy bişi var diye diye... geçmiş olsun

Mahmutun güncesi dedi ki...

Geçmiş olsun.O günü unutmazsınız artık.:))

özii dedi ki...

Unutamam tabi. Bir dolabım bile yok :))