** Sanırım en kötüsü , sabun köpüğü faciasıydı . Bugüne kadar denemek zorunda kalmamıştım ama olası bir kazayı önlemek için mecbur kaldım. Böylece köpüklü köpüklü yürünemeyeceğini yaşayarak , anlaşmış oldum . Fışşttt..gümmm.....arghh! Bir kaç gün sağım solum acıdı ama neyse ki ufak bir morlukla atlattım. Kafayı vursaydım bugün buna gülemeyecektiniz!! ((Ya da düzelir miydim ki acaba hımmm....))
** Başka bir kaza da uçan tabaktı. Tabak dolaba konmak üzere elimdeydi , sonra aniden uçası geldi. İniş pistinde ayaklarım vardı ,bir an nereye kaçacaklarını şaşırdılar , birbirlerinden ayrıldılar , zor kaçtılar . Neyseki olay kansız atlatıldı.
** Sakin ve güzel bir haftasonu kahvaltısı sonrasında başa gelebilecek en kötü şey ne olabilir? "Çaydanlığın devrilmesidir " emin olun ! Hemde ocağın üzerine ve yanlardan aşağıya akarcasına , demlikteki tüm çay taneleriyle birlikte ....Etkileyici değil mi?
Güler misin ? Ağlar mısın ? Önce bir " kal " geldi. Sonra derin bir nefes aldım . En son eşimin "sakin ol" diyip beni mutfaktan çıkardığını hatırlıyorum :))
Eee hayat müşterek ....
Daha saymadığım ufak tefek kırılan , devrilen şeylerden bahsetmiyorum bile...Başımızdan tuz mu çevirsek napsak ?? Okutup üfletsek mi ? :D
2 yorum:
Bir de ben ne zaman etrafı güzelce temizlesem olur böyle kazalar. Tam süpürgeyi kaldırırım bardak kırılır, tam ocağı pırıl pırıl yaparım çorba taşar.
Neyse üçlemişsin artık, bitti bitti :)
Bitmiştir diye umut ediyorum , hala sağlam görünüyorum :DD
Yorum Gönder