Biliyorum , şimdi paylaşacağım şey hiç hoş değil. Belki yazmasaydım , belki de okumasaydınız. Hangisi doğru bilemedim. Hiçbir insanın yüreğinin kolay kolay kabul edemeyeceği bir acı bu .
Hafta sonunda arkadaşımdan bir telefon aldım . Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu , hatta ağlamaktan konuşamıyordu...Dondum kaldım. "Dur ne oldu sakin ol " demeye çalışırken , öğrencilerimizden birini feci bir kazada kaybettiğimizi öğrendim. Şok oldum , bir an konuşamadım . İlk aklıma gelen köydeki gölet olmuştu. 2 yıl öncesinde 2 kayıp vermiştik , o gölete . Tüm uyarılardan sonra yine mi diye düşünürken , o minicik cana kıyanın bir traktör olduğunu öğrendim.
Oturtulur muydu tekerlek üzerine mini minicik çocuklar ? İkiz kardeşinin ve babasının gözünün önünde yaşanır mıydı bu kaza ? Ve o baba , ölene kadar kendini affeder miydi ? Unutur muydu ? Bilemiyorum , sonuçta dikkatsizlik ve cahillik sonucu o kadar çok can kaybı yaşanıyor ki , zamanla acılar belki hafifliyor ama ya derinlerde bıraktıkları...
Sabah tüm okulda yas vardı , sınıfında , sırasında , öğretmenlerinin ve arkadaşlarının kalplerinde. Huzur içinde uyu minik Kemal'im ...
2 yorum:
Off off...
Ne denir ki...
insan ölüm karşısında çaresiz kalıyor.Hele minicik bir beden olursa bu!
Yorum Gönder