Bu dünyaya erkek olarak gelmek varmış ama X kromozomu yüzünden olamamışız....Yapacak birşey yok ama bu benim söylenmeme engel olamaz. Sevgili Katre 'de geçen gün demişti zaten "engellemeyin özii'yi " , evett engellemeyin beni , bugün HER TÜRLÜ bütün erkeklere kızasım var. Hepsi de aynı aslında ...Tornadan çıkmış gibiler... Önceleri deli gibi aşıktırlar, çok severler , bizsiz bir hiçtirler , çok düşüncelidirler , hatta böylesi bana mı denk geldi diye için için sevinirsiniz bile , size hiç ama hiç kıyamazlar, sonraları hala çok severler ve hala bizsiz bir hiçtirler. Çünkü , kendi işini kendisi görebilen bir erkek pek yoktur. İstisnalar yok değil , elbette var. Hatta bir bayana göre çok daha iyisini yapanlar bile var . Ama onlar da " evlensekte şu çile bitse" diye dört gözle bakarlar. 
Önce sevgili , sonra bir eş ve daha da sonrasında hem eş , hem anne oluruz eşlerimize. O kıyamadıkları biricik aşkı olan eş , artık kendisini unutmuş evi için , eşi için , çocuğu için çırpınan biri olmuştur. Her şeyi detayıyla düşünen ve planlayan biridir o. Bu konuda asla bir erkek üstünlük gösteremez. Detaycı bir erkek yoktur çünkü. "Olsada olur , olmasa da , bişey olmaz " mantığıyla yaklaştığından, herşeyi önceden planlama işi kadınındır. Ve hata kaldırmaz. "Söylemedin ki" derler yine sorumluluktan kurtulurlar. Herşeyi söylemek , hatırlatmak lazımdır. O anlamda kafası rahattır , ne bir soru işareti vardır , ne de herhangi bir endişesi. Bilir ki eşi onun yerine de her şeyi düşünmüştür .O sadece işini, evine gelip dinlenmeyi , akşam ne yemeği olduğunu düşünmeye başlar. Belki , bu kadar katı değil ama eninde sonunda bu formata giriliyor. Ufak tefek değişiklikler olsa da . Sonrasında kadın , kendine sormaktan vazgeçemediği şeyi , defalarca yine soruyor : EVLİLİK BU MU OLMALIYDI ? 
Nedense bir takım işler kadının üzerine resmen yıkıma uğrar. Düşünsenize , sabah yataktan kalkıp aklımıza gelen binlerce konuyu , kaç erkek düşünmek zorunda kalıyor ki ?? 
-Kalkıp yatakları toplamak lazım
-Sonra evi toplamak lazım.
-Ayy çamaşırlar da birikti , renklileri beyazlardan ayırıp makineye atmak lazım
-Makine bitti , çamaşırları asmak lazım , kurumuştur toplamak lazım
-Ütüleri yapmak lazım
-Tuvalet kağıdı bitmiş , yerine yenisini takmak lazım
-Lavobaları ovmak lazım
-Havluyu değiştirmek lazım
-Nevresimleri değiştirmek lazım
-Banyoda sıvı sabun bitmiş , doldurmak azım
-Her yer toz olmuş , süpürmek lazım ,silmek lazım
-Kahvaltı hazırlamak lazım , bu arada öğlende ne pişirsem derdiyle gerilmek lazım. 
-Bu işin akşamı da var diyerek daha çok gerilmek lazım
-Eksikleri tespit etmek , liste yapmak lazım
-Alışverişe gitmek lazım
-Çocuğun ödevlerini kontrol etmek lazım
-Çocuğun , ertesi gün okula giyecek kıyafetlerinin hazır olması lazım 
-Çantasını konrol etmek lazım
-Ayakkabılarının tozunu alıp , silmek lazım
-Eşimin giysileri temiz mi , ütülümü ayarlamak lazım , lazım , lazım lazımmmmm derken kendimizi kaybediyoruz. Bunlar benim bir anda aklıma gelenlerdi. Hepimiz biliyoruz ki daha sayamadığımız binlercesi var . Ve hepsi de bizim sorunumuzmuş gibi . Düşüncesi bile yoruyorken ...
Zaman zaman bazı işleri eşlerimize yıkıyoruz . 2-3 tanesini yapsa mutlu oluyoruz hafifliyoruz . Ama söylemek gerekiyor. Yoksa kendiliğinden düşünemez . Çünkü gerek görmez. Çünkü acil değildir ya da zamanı değildir. Aynı evi , aynı şartları paylaşmıyormuş gibi , ona ait işler değilmiş gibi ,söylene söylene yapıp " Yardım etmiyor muyum canım. Haksızlık etme" diyip, üste de çıkarlar. Sanki bütün herşeyi annemizin evinden getirmişiz , yapmaktan zevk aldığımız işler olduğu için bırakmamışız ve bayıla bayıla üstlenmişiz gibi !!! 
Bir daha dünyaya gelecek olsam , erkek olmak isterdim , ERKEK. Yüreğimde en güzel , en özel sevgiyi taşısam bile....
.
* Erkek okuyucum varsa , kendini savunabilir ama her durumda haksız çıkartılacaktır. Duyurulur !!!