Birkaç gündür fırtınalar estiriyorum. Yakıp , yıkıp , esip geçiyorum ama kendimden başka kimseyi kırmıyorum. Sadece haksızlıklara tahammül edemiyorum , hazmedemiyorum bazı şeyleri. Belki de o yüzden sürekli gündeme getiriyorum , sıkıntı yaratıyorum. Aklıma takılan her sorun gibi , çözümlensin istiyorum. Belki de çözümlendi ama , ben anlamak istemiyorum. Dedim ya susuyorum . Susuyorum ama içim içimi kemiriyor. İsyan eden , bağırıp , çağıran , iç sesime hakim oluyorum.
Bazen de diyorum ki ; belki üzgündür , belki pişmandır , belki de konuşmak için cesareti yoktur , affedilir miyim endişesi taşıyordur. Biliyorum ki dostlar kolay kolay kaybedilmez , kaybedilmemelidir de !!! Çünkü kolay bulunmazlar... İşte sadece bu yüzden bile , ben ne yapıp eder , özür dilemenin bir yolunu mutlaka bulur , dostumu kaybetmemek için elimden geleni yapardım. Ve şu anda bile , elimden geleni yaptığımı düşünürken …
Belki de , hiç bir şey bilmiyorumdur. Kimbilir ? Belki de benden kurtulmuştur. Belki de ben hiç dost olamamışımdır , bilemiyorum ki ... Ama bilmek istiyorum.
1 yorum:
Özür dilemek bir erdemdir.
Bende mutlaka özür dilemenin yollarını ararım özür dileyene kadar da içim içimi yer.Şu üç günlük dünya da küs kalmanın kalp kırmanın hiç gereği yok dimi..
Yorum Gönder