
2008 'le - Mutlu Yıllara
Yeni bir yıl , yeni umutlar, yeni başlangıçlar, yeni hayaller.....
Herşey gönlümüzce olsun .......
Bundan 1 yıl öncesine kadar bloglar hakkında pek bir fikrim yoktu. Bir arkadaşımın kendine blog açması ve bunu benimle paylaşması , yazıları hakkında görüşümü alması beni çok mutlu etmişti. Oldukça başarılıydı da . Sanırım etkilenmiştimki , kıssskandım hemen ben de bir tane açtım. Ama ortaya çıkması biraz zaman aldı. Biraz çekinmiştim galiba . Sanki hep içimde olan bir şeymiş gibi... öyle iyi geldi ki. Yazmayı çok seviyorum ama ya beceremediğimi ya da bazılarının gereksiz olduğunu düşünüyorum ....
Günlerdir üşüyorum , hatta o kadar üşüyorum ki üşengeçlikten yazı bile yazamadım gördüğünüz gibi .Tembel , miskin dolanıp duruyorum o blogdan bu bloga...
**İşler yoluna giriyor gibi , birazcık rahatladım . Sınavlarımı yaptım , okudum , hafifledim. Biliyorum zor bir hafta olacak , özellikle de Pazartesi günü. 
Yine , yeni bir hafta , hem de baştan stres dolu .....
Neden hafta sonları daha çok yoruluyoruz ki ?
İki gündür evin içinde volta atmaktan içime fenalıklar geldi. Evde oturmak bana göre değil . Sağdan soldan heryerden bastılar valla. Gerçi keyfimden oturmadım , geçen gece Egecim aniden hastalandı . Ateş , kusma , karın ağrısı derken , 2 günü zor atlattık , şimdi iyiyiz. Ateşliyken bi masum ki sormayın. Sanki başka bir çocuk. Ama insanın içi parçalanıyor. Ateşi düşsün de yine yaramazlık yapsın diye düşünüyorsun . Neyse , bugün yaramazlıkları başladı , yarın herkes okuluna.....
Uzun zamandır hayal ettiğim ve gelecekle ilgili tek planım olan bir konuya bugün küçük bir adım attım aslında. Küçük bir adım diyorum çünkü birlikte gelişeceğiz. Benim de öğreneceğim daha çok şey var . Minik gocularım var artık . Nasıl ilgi ve dikkatle izlediler anlatamam. Anlatsam mı yoksa ? :=)) Sevdiler oyunu bunu hissettim ya bu bana yeter . Benim hissettiklerimi daha kaç kişi hisseder ki acaba?
Geçen günü tamamen kendime ayırdım , gezdim gezdim gezdimmm ohhhhh ! dedimm. Gidip alışveriş yaptım , hem de hiççç dert etmeden . Beğendiğim şeyleri aldım , abartmak isterdim aslında ama yine de kendimi engelledim . Keşke engellemeseydim çok keyifliydi ama sonrası var işte....Malummm extreler :=)) 
Çocukları babalarına bırakıp , arkadaşımla beraber güzel bir gece geçirelim istedik. Bir iki mekan ziyareti yaptık , olmadı. Her yer tıklım tıklım dolu. Dev ekranlarda maç izleniyor. Bize göre değil , kafamıza göre biraz sakin bir yer aradık aslında....Sonunda festina 'da güzel bir müzik eşliğinde , masada bulduk kendimizi. "Sağlığımıza" dedik tabii....Peki neden 1980? Bu da istek şarkımızdı. "Sigaramın Dumanı" da denebilir. Çok severim ama Ezginin Günlüğü'nden ya da Sezen'den olursa... Neyse bizi kırmadı ya , çok iyi olmasa da söyledi biz de dinledik. Sohbet ettik , güldük , dertleştik . Ne çok ihtiyacımız varmış meğer buna. Sonuçta güzel bir geceydi . Tekrarlarına .......
Nasıl içim sıkkın , nasıl sıkkın anlatamam. Bu sefer niye derseniz? Gidemedim turnuvaya ve şimdi çok üzgünüm. Yüzümden düşen bin parça desem yalan olmaz. Son anda okulda yapılan plan program değişikliği , benim planlarımı da suya düşürdü . Daha önce haberim olsaydı bende gidiş planlarımı yapardım. Kısmet değilmiş demek gerekiyor sanırım.
 Bugün 2 Kasım ,  canım kardeşimin doğum günü...O benim bir tanemdir . Sessiz sakindir . Ağzından laf almak çok zordur. Bugüne kadar söylememiş olsam da  , içimde kalmasın. Duyguları saklamamak gerek diye düşünüyorum,  zaman çok acımasız.  Ben seni çok seviyorummmm...
Okuldayken , 2. dersten sonraki en uzun tenefüste yapmaktan hoşlandığım en büyük şey; Fındıklı bir cafecrown ve vişneli bir topkeki yuvarlamak oluyor. Çaktırmayın ama , bazen bu iki bile olabiliyor. Dersten çıkmışım , stres yüklenmişim . Sus oğlum , dinle kızım , anladın mı çooocumm derkennnnn , eee bir şekilde kendine gelmek lazım.... Bu da benim mutluluk formülüm işte.
Facebook adlı siteye üyeliğim gerçekleştiğinden beri ilk kez işe yaradı. İlkokulu birlikte okuduğum sınıf arkadaşlarıma ulaştım , onlara kısa bir mesaj gönderip heyecan içinde cevap bekledim . Gerçekten de onlardı . O kadar mutlu olduk ki karşılıklı sevinçlerimizi paylaştık. Dile kolay , geçmişe dönüp baktığımızda 30 yıllık bir mazi var. Birbirimizi hiç görmemişiz , neredeyiz , ne işle meşguluz, hayat bizleri nereye sürüklemiş? ….. Ama ilginç olan şu ki ; bizler birbirimize bunca yıldır birer yabancı da olsak , sanki çocukluğumuzdan hiç bir şey kaybetmemişçesine sohbet ettik.. Arkadaşlık ne güzel şey ! Çok güzeldi çok mutlu oldum ve ben bugün, sanki 2.sınıf öğrencisi gibiyim. Çocuk oldum sanki....
Birkaç gündür msn adresime yapılan saldırılar ve arkadaşlarıma , adıma gönderilen rahatsızlık verici mailler yüzünden huzursuzluk yaşadım. Kendini bilmezin biri tüm şifreleri kırıp ortalığı karıştırmak istemiş belli ki.... Değişik bir duygu tabii , anlamak imkansız onların içinde bulunduğu ruh halini. Şifreleri değiştirerek bu işi sanırım çözdük. Dilerim kalıcı olur. Şifre kırıcı şahıs , şu an kimlere dadanıyor bilemem ama bu işe devam edeceğinden kesinlikle eminim. Bu da onun hobisi….. 
Ben bu dünyadan değilim , artık böyle düşünüyorum. Sevmiyorum bayram hazırlığını , bayram temizliğini , bayram ziyaretlerini , bayramlık alışverişini , kısacası mecburi yapılmak zorunda olan şeylerin hepsinden nefret ediyorum. Zaten sevdiğim herkesi istediğim zaman görebilme şansım varken, neden bir gün içerisine sıkıştırılır ki bu ziyaretler anlamam ... İkram edilen tatlıyı yesen olmazzzz , yemesen olmaz .
Zaman mı? Kaç gündür öylesine geçiyor işte..... Yazamadım ki , canım istemedi , aklıma hiç bir şey gelmedi . Sıkıcı , yoğun ve stres dolu....
İnanmak çok güç geldi , şaka sandım önce. Sanki bir film izliyormuşum gibiydi . Sadece filmlerde olmuyormuş işte beni de buldu. Dün kendimi biraz rahatsız hissettiğim için doktora gitmiştim. Bir dizi kan testi yaptırdım . Sonuçlarımı bugün alacaktım .