1 Kasım 2008 Cumartesi

İçimizdeki şeytan ...

Egecik her gün okuldan geldiğinde sorguya çekilir . Hatta buna o kadar alışmıştır ki sormadığım zaman “bana günümü sormayacak mısın? “ diye hatırlatır. Zaten sormayacak mısın diye üstelediğinde de mutlaka bir vukuatı var demektir.

-Günün nasıldı Egecim ?
-İyiydiii annecim. Güzel geçti.
-Bu kadarcık mı ? Anlatmak istediğin bir şeyler var mı?
-eee şey yoook … Yani bugün biraz yaramazlık yaptım ama küçük bişeydii.
-Hımm … Anlat bakalım ne kadar küçük , ona ben karar vereyim.
-Şimdi bir arkadaşımla oyun oynuyorduk , sonra ben ona böyyyyle küfür ettim .
-Nasıl öyylee? Ne dedin söyler misin?
-Olmazzz…Kötü bişeyydi işte ….Söyleyemem utanırım.
-Kötü olduğunu bildiğin bir şeyi neden söylüyorsun ? Arkadaşına söylerken utanmamışsın ama , bana da söyleyebilirsin.
-Ama oda bana etti. Biliyorum kötü bişey ama içimdeki şeytana engel olamıyorummm…Söz bi daha etmicemm . Babama söyleyecek misin?

“İçimizdeki şeytan demek” , Düşünsenize! Şeytana uysaydık ne cinayetler işlenirdi . Kötüleri temizleyelim derken bizde onlar gibi olup çıkardık.
O nedenle bazen duymamış gibi yaparak , bazen konuşarak , bazen sert çıkarak karşımızdakine doğruları anlatmaya çalışıyoruz. Kolay olmasa da . Erkeklerin yöntemleri , bu konuda biraz farklı olsa da , herhangi bir sözlü saldırıda bile sakin kalabilmeyi başaranların sayısı çok az . Tepkilerini çoğu zaman anlayamasam da belki de güçlerini ispat etme çabasıdır diyorum .

Söz konusu çocuklarımız olduğunda da hep şunu düşünürüm , evde ne kadar iyi bir eğitim verirsek verelim , ne kadar güzel sözcükler kullanırsak kullanalım , dış ortam ve arkadaşlarından öğrendikleri hep daha cazip gelecektir. Doğruyu bulma çabası içinde bir süre bocalama yaşayacağı kesin. Çevremdeki sorunlu öğrencileri de gördükçe , oğlumun bir gün bu tarz kişilerle arkadaşlık yapabileceğini düşünmek tüylerimi diken diken ediyor.

Daha şimdiden küçük çetecikler halindeler. Kavga , küfür , gasp , her şey var. Daha 1. sınıftayken "paramı elimden aldılar yarın yine getireceksin" dediler diye ağlaya ağlaya gelmişti. İnanamamıştım . O yaşta bir çocuk nasıl olurda böyle bir şeyi rahatlıkla yapabilirdi ki ? Soluğu okulda almıştım tabii. Bu merkezlerdeki büyük okullarda çok daha ileri boyutta. Yani doğru arkadaş seçimi o kadar önemli ki , daha şimdiden bunun endişesini taşıyorum. En yakın arkadaşıyla problemleri olmaya başladı bile .Çünkü doğrularımız farklı. Hayır demeyi öğrenmesi ve içindeki şeytana dur demesi gerekiyor. Bu konuda gerekli uyarıları sürekli yapıyoruz. Ve her gün ona örnek davranışlar anlatarak hangisini doğru , yanlış olduğunu soruyoruz. Tüm bunları bilerek içindeki şeytana uymadığı gün süper olacak.

2 yorum:

SMİLENA dedi ki...

ah içimizdeki şu şeytanlar olmasa.bizde dertler aynı....

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

benimde en büyük korkularımdan biri..sen çocuğa ne kadar iyiyi ve doğruyu öğretirsen öğret arkadaşlarından etkilenecektir..