25 Kasım 2008 Salı

Takılı kalanlar...

Aslında mimlenmeyi sevmiyorum. Çünkü , o an için zorunluluk hissetmek bana stres veriyor.

İçimden geldiği gibi de beni " Takıntılar " konusunda mimlemiş. Bu nedenle , bir kereliğine , işte içimden geldiği gibi ...

  • İlk takıntım mimlenmek olsun. Bir daha beni mimlemeyiniz diyorum :))
  • O an kullanmayacak bile olsam , internetin olmamasına takıyorum . Defalarca kontrol ediyorum. Bağlantı gelince normal hayata geçiyorum. Sanırm bu konuda çoğumuz böyleyiz. Yeterki olsun! Engellemelere başkaldırı belki de :))
  • Bilgisayarımı açınca önce blogları ziyaret etmeden , başka işlere başlayamıyorum.
  • Pijamalarla evin içinde uzun süre gezilmesine , yerlere oturulmasına takıyorum.
  • Evde veya dışarıda yapılacak işleri listeliyorum. Liste azaldıkça rahatlıyorum.
  • Herşeyin kontrol altında olduğundan emin olmak için , karşımdakini defalarca sorguya çekiyorum.
  • Temizlik yaptığım zamanlarda , herkesin peşinden geziyorum , onu düzelt , bunu yerine koy , dağıtma ... ( komutan gibi )
  • Dağınıklık ve temizlik konusunda , eğer işin ucu kaçtıysa , sınır tanımam , aynı şiddette dağıtmaya devam ederim. Ama toparlayınca komutan geri döner...
  • Yemek yaparken , ocağa bir şey taşarsa , anında herşeyi kapatıp , temizlerim. Kaç kere elimi de yaktım ama akıllanmadım.
  • Bazen arabayı kilitlediğimi unutup , tekrar , tekrar açıp kapatıyorum. Kilitlemişmiydim acaba duygusunu içimden atamıyorum.
  • Yapılmasını istediğim bir iş , o an yapılmazsa , inanılmaz geriliyorum. Söylene söylene ben yapıyorum.
  • Kendimi başkalarının yerine koyup , fazla ayrıntılı düşünüp , yok yere kendimi üzüyorum.
  • Hatta kötü senaryolar yazıp , oynadığım bile söylenir. ( Nobel ödülüm bilem var ... )
  • Msn 'de , arkadaşıma selam verdiğimde , işi bile olsa , er ya da geç ( 2-3 gün ya da 1 hafta sonra bile olsa ) bana cevap vermesini beklerim. Hiç görmemiş gibi yapılmasına , yokmuşsun gibi davranılmasına takarım. Aksi halde "kıracak birşey mi yaptım " diye yine takarım.
  • Sözünü tutmayan , yalan söyleyen , uyuşuk insanlara takarım. Mümkün oldukça hemen uzaklaşırım.
  • Tatil dönüşlerinde gece veya gündüz , saat kaç olursa olsun , o bavulu yerine yerleştirir , kirlilieri banyoya , temizleri dolaplara , her malzemeyi de yerine koymadan asla uyuyamam. Çok fırça yedim ama düzelemiyorum :))
  • Daha o kadar çok takıldığım şey var kii , sanırım baştan başa takıntılı biriyim. Herkese sabır diliyorum ...

10 yorum:

Ebruli dedi ki...

Takintilarin gayet de hosmus. Ben de senin gibi mim-sobeleme olayini pek sevmiyorum. Ama mimlenenleri okumaya bayiliyorum...

Ebruli dedi ki...

Bu arada sonunda artik bloguma seni ekleyebildim. Geciktigim icin kusura bakma. Adin ise: "Ozel ve guzel bir blog daha"...
Umarim ismini begenirsin...

frambuazlı ruh pastasıyım dedi ki...

uzen ve tertip takintilisin ama sen cogunlukla, o yuzden kategoriler azaliyor, bu durumda cok da takıntılı sayilmazsin :)

SMİLENA dedi ki...

çoğu bende de var .özellikle bavul işi.aynısını ben de yaparım...
öptüm...

özii dedi ki...

** Özel ve güzel bir blog olarak gördüğün için teşekkür ederim Ebrulicim , adımı beğendim :))

** Ayşecik demek az takıntılıyım , ohooo daha neler var ama:))

** Smilenacım benzeriz zaten :))

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Bana çok benziyorsun :)

özii dedi ki...

Muhabbet çiçeğim sen bana benziyorsun :)))

Benim Hayatim dedi ki...

Özlem, keşke daha az takıntılı olsak. Bu kontrol deliliği denen şey çağın illeti mi? yoksa biz kadınlar yaratılırken mi böyle kodlandık? Erkekler her konu da nasıl da rahatlar.

Yıllar içinde bayağı yol kat etmiş biri olarak hala aşılacak çok şey var :)

Handan dedi ki...

Benim hiç takıntım yoktur :)

Haha haa:)

Günaydın Öziiii:)

Adsız dedi ki...

Canım bu takıntılara psikolojide obsesif kompülsüf bozukluk deniyor, Her insanda var, sadece sana zarar vermesine izin verme aynı takıntılar bendede vardı büyük çoğunluğunu azalttım ama yerine yenileri geliyor artık kasmıyorum içimden nasıl gelirse onu yapıyorum daha doğrusu yapmaya çalışıyorum hala çok başaramadım ama en azında deniyorum:)))