5 Mart 2009 Perşembe

Öğrenmeyi öğretmek...

5 günlük bir eğitim seminerindeyim .Bu seminer programı , her gün 6 saatlik ders sonrasında , bitmiş bir durumda söylene söylene gitmek zorunda olduğumuz bir etkinlik programı olup , pazartesi sabahı aniden hayatımıza girmiştir. Bizlere kötü bir sürpriz yaparak , tüm bir haftanın plan programını alt üst etmiş , ertelenmesi ve kaçma şansımızın olmadığı bir program olarak 3 gününü tamamlamıştır. Uygun bir zamanda olsaydı eminim çok daha verimli olurdu ama yinede keyifli geçtiğini , en azından bana katkısı olduğunu söyleyebilirim. İlk 2 gün çok söylendim ama 3. gün çok sevdim. Önümüzde 2 günümüz daha olduğu düşünülürse , eğlencenin artacağı ve daha da keyif alınacağı söyleniyor. Yeni eğitim sistemine uygun , etkili öğrenme etkinlikleri konusunda faydalı bilgiler alıp , uygulamalı olarak hayata geçiriyoruz.

Ama ne tuhaftır ki , öğrenci psikolojisinin her yerde aynı olduğunu ve değişmediğini birebir yaşıyoruz. Çünkü hep dinleyici konumunda olmak çok zor. İlgiyi kısa bir süre canlı tutmaya çalışsanda bir süre sonra mutlaka bir yerde kopmalar yaşanmaya başlıyor. Esnemeler, konuşmalar, gülmeler , karalamalar , oflamalar, vs vs. Bizlerde öğretmen konumundan , bir anda öğrenci moduna geçince , azıcık cıvımaya başladık . Ama dedim ya , oturup dinlemekten çok , aktif olarak çalıştığımız , paylaşımlar gerçekleştirdiğimiz için sonuç bence mükemmeldi...

İşte bu yüzden yaptığımız etkinliklerin çıkış noktasında , etkili öğrenme yöntemleri vardı. Amaç öğrenciyi aktif hale getirip , öğretmenin sadece rehberlik edebileceği , öğrenci merkezli bir öğretim programını hayatlarına dahil etmek , öğrenmeyi sevdirmek , kolaylaştırmaktı . Ve bu arada kişisel olarak tüm duygu , düşünce , beceri ve bilgi birikimlerini , eski öğrendikleriyle ilişkilendirerek , yeni bilgi ve becerilerini de kullanarak yeni bir yapılandırma sağlamalarına yardımcı olmak.

**İlk gün dinleyici olduk , 2.gün etkinliklere yönelik oyunlar oynamaya başladık. Tüm katılımcılar A ve B olmak üzere gruplara ayrıldık. Gruplarımıza 2'şer sayfalık uzun metinlerden oluşan konular verildi. Daha elimize alır almaz moralimiz bozuldu. Bunu 5-10 dk. gibi bir sürede öğrenip anlatacaktık. Tamamen ilgi alanımızın dışında , uzun ve anlaşılması güç ifadelerden oluşmuş metinler olduğundan , çok kolay olmadı. Ama düşünsenize " Yok hocam , ben anlamadım , anlatamam , çok sıkıcı , beğenmedim , konu çok kötü " gibi ifadelerle sürekli itirazlar ettik. Formatörlerimiz ise sadece gülümsedi. Çünkü sonuçtan eminlerdi.
.
Neyse A grubu kendi sayfasını , B grubu da kendi sayfasını okuyup anlayacaktı. Süre sonunda da A grubu diğer bir A grubu ile , konu hakkında tüm bildiklerini paylaşacak , anlatacaktı. B 'lerde B 'lerle tabiki. Bu süreçde geçince , A 'lar B 'lere , B 'ler de A 'lara kendi konuları hakkında bilgi verecek ve böylece herkes bir diğerinin konusu hakkında yeni bir şeyler öğrenmiş olacaktı.
.
Tüm yarı ciddiyetsizliğimize rağmen , etkinlik amacına ulaştı. Ve bu şekilde öğrenci mecburen aktif hale gelecek , sınıf içerisinde etkili bir öğrenme ortamında rol alacaktı. İlk denemelerimiz gayet güzel sonuçlar verdi. 3. etkinliği de bir sonraki yazımda anlatacağım. Daha stresli olmasına rağmen , çok da eğlenceliydi. Eğlence yanı ise yarattığımız stresti aslında. Neyse bitti , tamam , sustum :) Çok uzun yazarak sıkıcı olmak istemezdim ama çoktan oldum mu diye de meraktayım ? ( Hayır hiç de sıkıcı değildi diyerek yalan söyleme özgürlüğüne sahip olduğunuzu unutmayın , o kadar yazmışım ama di mi ? ) *Psikolojik baskı yapılır :))

10 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

iyi fikir dersi öğrenciye anlattırmak. deniyeceğim. eğlenceli olabilir.

Meleğin Dünyası dedi ki...

Yok yok sıkıcı değildi:)Yararlı bilgi.3. etkinliğide merak ettim:)

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

belli bir yaştan sonra öğrenci gibi olmak insanı bazen geriyor.Her daim kurs alan bir kişi olarak sınavlar ve mecburiyetler beni sıkmaya başlıyor...neyse bitmiş gitmiş.

serrose dedi ki...

Ben devamini bekliyorum :])))))

Handan dedi ki...

Bankada çalışırken biz de böyle eğitimlere katılırdık. Tabi kendi dalımızla ilgili. Sen anlatırken bir an kendimi orada buldum sanki :)

Günaydın :)

GeCe dedi ki...

ne güzel sevdim bunları ben her okulda yapılıyor mu acaba

Belgin dedi ki...

Yok, yok hiç de sıkıcı değildi, 3. cüyü ben de merakla bekliyorum:)
Bu yöntem çocuklara ev ödevlerinde yardim ederken de işe yarar diye düşünüyorum:)
Sevgiler

İlknur dedi ki...

Hiç sıkıcı değildi,merakla,heyecanla bekliyorum...

TUĞBA'NIN DÜNYASI dedi ki...

Bence sahiden de sıkıcı değildi. Böyle seminerlere gitmeyi özledim ben yaaa.ne güzel bir sürü yeni öğrenme şekli hemde uygulamalı.deli miyim neyim bilmiyorum ama benim çok hoşuma gitti..Ayrıca dediğin gibi önce öğrenci olmak sonra öğretmen ve sonra tekrar öğrenci olmak gerçekten zor hemde tuhaf ama güzel. onları daha iyi anlamayı empatiyi ve eski günlere dönmeyi de sağlıyor..sonraki günlerde neler olacağını merakla bekliyorum:):)

Cocukla Cocuk dedi ki...

sıkıcı değildi, eğtimlere katılmayı da, eğitim paylaşımlarını okumayı da seviyorum. Yeniden öğrenci olmanın keyfini sürün.