Bir öğretmen arkadaşım vardı , aslında herşeyden önce bir anneydi . Bu yüzden de aşırı titiz ve korumacı yaklaşımıyla , bazen iç güdüsel olarak hareket ediyordu. Çok hoş anıları vardı , bende bir kaçını paylaşmak istedim.
** Bir gün İstanbul'a gitmek üzere yola çıkıyorlar ve feribota biniyorlar. Arabadan inip , feribottun üst katına çıkıyorlar . Hava gayet güzel , günlük güneşlik... O arada terleyen kızının üzerini değiştirmek üzere çantadan yedek atlet aranıyor. Ama atlete ulaşıncaya kadar çantadan neler çıkıyor neler... Yedek kazaklar , pantolonlar , çoraplar , ilaçlar , termometre , battaniye , kutu sütler , kekler ( kesinlikle ev yapımı ! ) , kolluklar ve bir de can yeleği ... Evet can yeleği !!!
Eşi soruyor : " Bu ne ? " Bir an göz göze gelme , sert bakışlar ve sessizlik yaşanıyor . Sonunda feribot batarsa diye alınan bir önlem olduğu ortaya çıkıyor. Feribota her binişimde aklıma gelir. Tebbirin böylesine ise hala gülümserim...
** Çocukların sık sık hastalanması nedeniyle ve mikrop kapmaması için de 3 yıl boyunca erikli su ( reklam aldım ) ile yıkanmaları da hoş bir anıdır. Herşeyden geçtim , ben o eziyeti çekmezdim sanırım .
.
.
** Bir de cep telefonlarının yeni yeni küçülmeye başladığı dönemlerdi. İlk çıkanlar TV kumandası kadar büyük olup , atsan kafa yaracak cinstendi ya ... Değiştirme zamanı geldi diye söylenip , duruyordu eşine . Ama hep erteleniyordu. İntikamı da çok hoş olmuştu...
Eşi ne zaman arasa telefonunu hiç açmıyor, onu deli ediyordu. Meraktan çatlatana kadar sürdü bu işkencesi. " Açar mıyım hiç ! O kumanda kadar telefonu çantadan çıkarıp kendimi rezil eder miyim ? Kimse görmeden kapatıyorum , çekmiyor " diyorum demişti. Sonunda yeni bir telefonu oldu :))
16 yorum:
eşi iyi katlanıyor dermişim,umarım burayı okumuyordur :)
Yok yok okumuyorrlarr , rahat ol !
yaaa ne enteresan biriymiş valla çok şaşırdım..çok da güldüm ama...hehehehe
Çok tatlı biridir , onu dinlemek ayrı bir keyiftir.
Epeydir de görmedim aslında , bir ara görsem de anı toplasam :))
aman allahım erikli su olayında koptum..
İyi güzel hoş,korumacılık anne iç güdüsü falan heralde de...
Sonradan kazanılan bağışıklık dediğimiz olay ki bu da mikroplarla dışarıyla kötüyle çirkinle temas halinde olarak edinilmez mi?Yani annem burayı okumuyor diye rahat yazıyorum aa bugüne kadar akla gelmeyecek en saçma hastalıkları bile kapmam onun suçudur..Çok fazla da abartmamak lazım değil mi?Bir de maliyet hesabı varki Erikli suyla yıkanmak..Hem sonra o çocuklar okula gidecek,sokağa çıkacak(kaçıcak)..Ne bileyim çok da hakim değilim konuya aman yemişim :)
İlk stad konserine gittiğimizde akşam kardeşim elinde annemin hazırladığı torbayla geldi. Gün boyunca stad önünde beklerken çevremizdekilerle vakit geçirmiştik. Belli bir saygınlığımız vardı. Derken torbayı açmak gafletinde bulunduk. Yedek tshirt, yedek hırka, su, bisküvi falan neyse de yedek çoraplar çıktığında bütün kuyruk kahkahayı bastı :D HA ha ha, canım annecim benim o torbayla ıssız adaya düşsek bir ay hayatta kalırdık her halde :D
süpermiş ama...
ben o kadar uçmamış olsam da benim çantamı da açtığınız da neler bulabilirsiniz, bir bilseniz gülerdiniz...
ama hepsi oğlum için ya...
şu arkadaşını çok merak ediyorum kimmiş bakalım.bende kendim çok titiz davranıyorum derdim.neler varmış peh yani....
bence eğlenceli bir arkadaş modeli ben seviyorum öylelerini...
Bu arada zaman zaman benim de Rengin için yaptığım psikopatlık raddesinde tedbirlerim yok değil hani :) Ee annelik zor zanaat :)
Erikli su olayında koptum gerçekten süperdi.. :)))))
Anlattigin arkadasinin yaptiklarina bayagi bir sasirip, kaldim. Gercekten de cok degisik insanlar var. Boyle duyunca anliyorsun...
Arasıra aşırıya kaçtığımız uç noktalar oluyor demek ki ...
ben salla parti yasarim vallahi:))
sonra da yusuf yusuf atarim o ayri:))
nimet
meraba ben gamze:)))
arkadaşını tebrik edıyorumm:)
bı keresınde benım çantamdan çekiç çıkmıştıı:)))
kopmuştu mıllet:)
Hoşgeldin Gamze
Çekiçte güzelmiş :D
Yorum Gönder