31 Aralık 2008 Çarşamba
2009 'a ...
30 Aralık 2008 Salı
Tedaş' tan hediye...

Yanımda olduğun için...

Daraldım sanırım , konuşacaklarım hep içimde kaldı ya , şiştim kaldım bende . Kurdum kurdum , suçsuz yere ceza almış , içine sindirememiş , ağlamaklı çocuklar gibi ... Zoraki bir gülümsemeyle geçiştiriyorum işte ...
Ama bugün , bana katlanmak zorunda kalan arkadaşıma (özlenen özgürlük) bir kez daha teşekkür ediyorum , yanımda olduğu için , bir de bana aldığı güzel nergisler için ...Çok güzeller , evin içi mis gibi koktu ...
29 Aralık 2008 Pazartesi
Konuşmak lazım ...

28 Aralık 2008 Pazar
Ama ne düğün !!

27 Aralık 2008 Cumartesi
3. yıla...

"Amaç okunmak değil , duygularını döküp , ne hissettiğini anlamak , kendini dinlemek " demişti. Evet , aynen böyle demişti . Bende öyle yaptım. Başlangıçta kimseye adres vermeden sadece kendime sakladığım yazılarla başladım. Defalarca yazdım , sildim , güldüm . İnanılmaz saçma geliyordu. Bu yüzden uzun süre kimseyle paylaşmadım . Belki de utandım .Bilemiyorum. Ama istediğim her an yanımda olan , konuşabileceğim biri gibiydi. Kimsenin dağıtmadığı , karışmadığı , tamamen bana ait bir yer... Hani bazen konuşmak istersiniz , ama asıl istediğiniz , gerçekten birisiyle konuşmak değildir ya , işte bu da öyle bir şeydi . Bazı şeyleri kendi içinde yaşatmaktı belki de .
Sonuç olarak , her şekilde bana iyi geldiğini anladım. Gerçi pireye kızıp , yorgan yakma davasına da , defalarca blogu kapatma kararı aldığımı söylemeliyim. Bu dönemlerde kısa süreli aralar verip , kararımı erteledim. Hep bağlayan bir şeyler oldu ve ben gidemedim. Bana yine de belli olmaz , olur da bir gün içimde bir yerde fırtınalar eserse " bu blogu sil " tuşuna basarım , hem de bunca emeğe acımadan...
Şimdi ise , o kadar çok blog arkadaşım var ki , her türlü duyguyu birlikte paylaştığımız , desteğini sanal da olsa gerçekten hissettiğimiz harika arkadaşlar... Kimiyle gerçekten çok yakın olup , en özel sırlarımızı paylaştığımız , hatta çocukluğumuzu geçirdiğimiz , aynı sofrayı paylaşıp beraber yediğimiz , içtiğimiz , birlikte güldüğümüz, birlikte hissettiğimiz , oyunlar oynadığımız harika arkadaşlara , dostlara sahibim. Ve gittikçe de büyüyen bir halkanın zinciri gibiyiz. Sadece paylaşmak için... İyi ki varsınız. Hepinize teşekkür ederim .
Okuyorsa Pikacu ' ya da ...
26 Aralık 2008 Cuma
Gidemiyorum diye...
25 Aralık 2008 Perşembe
Tuhaflık nerde?
24 Aralık 2008 Çarşamba
Yağmur var yağmur...

23 Aralık 2008 Salı
Yaramaz ama şirin ...

22 Aralık 2008 Pazartesi
Kısa yollar...
• CTRL+C (Kopyala)
• CTRL+X (Kes)
• CTRL+V (Yapıştır)
• CTRL+B ( Kalın yazı )
• CTRL+I ( İtalik yazı )
• CTRL+O ( Dosya açma )
• CTRL+A (Tümünü seç)
• CTRL+Z (Geri Al)
• CTRL+SAĞ OK (Ekleme noktasını sonraki sözcüğün başına götür)
• CTRL+SOL OK (Ekleme noktasını önceki sözcüğün başına götür )
• CTRL+AŞAĞI OK (Ekleme noktasını sonraki paragrafın başına götür)
• CTRL+YUKARI OK (Ekleme noktasını önceki paragrafın başına götür )
• CTRL+F4 (Aynı anda birden çok belge açmayı sağlayan prog. etkin belgeyi kapat)
• CTRL+ESC (Başlat menüsünü görüntüle)
• F1 tuşu ( Yardım )
• F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır)
• F3 tuşu (Bir dosya ya da klasörde arama )
• F4 tuşu (Bilgisayarım veya Windows Gezgini’ndeki Adres çubuğu listesini görüntüle)
• F5 tuşu (Etkin pencereyi günceleştir)
• F6 tuşu ( Adres çubuğuna gider )
• F10 tuşu (Etkin programda menü çubuğuna gider "dosya eklemek , araçlar gibi " )
• SAĞ OK (Sağdaki sonraki menüyü aç veya bir alt menü aç)
• SOL OK (Soldaki sonraki menüyü aç veya bir alt menüyü kapat)
• ALT+ENTER (Seçili öğenin özelliklerini görüntüle)
• ESC (Geçerli görevi iptal eder , işlemler durdurur )
• ALT+ENTER ( Seçili öğelerin özellikleri )
• ALT+ESC ( En son açılan itemler arası geçiş )
• ALT+F4 ( Aktif pencereleri kapatır )
• ALT+SPACEBAR ( Aktif sayfanın menüsü )
• ALT+TAB (Menüler arasında geçiş )
• SHIFT+DELETE ( Çöp kutusuna atmadan siler )
Microsoft Doğal Klavye Kısayolları
• Windows Logosu+BREAK ( Sistem Özellikleri iletişim kutusunu görüntüle)
• Windows Logosu+D ( Masaüstünü göster)
• Windows Logosu+M ( Tüm pencereleri küçült)
• Windows Logosu+R ( Çalıştır iletişim kutusunu aç )
• Windows Logosu+E ( Bilgisayarım’ı aç)
• Windows Logosu+F ( Bir dosya veya klasör ara)
• Windows Logosu+F1 ( Windows Yardımı’nı görüntüle)
• Windows Logosu+ L ( Klavyeyi kilitle)
• CTRL+Windows Logo+F ( Bilgisayar ara )
Karakter Eşlem İçin Klavye Kısayolları
• PAGE UP (Bir defada bir ekran yukarı git)
• PAGE DOWN (Bir defada bir ekran aşağı git)
• HOME (Satırın başına git)
• END (Satırın sonuna git)
• CTRL+HOME ( Sayfadaki ilk karaktere git)
• CTRL+END ( Sayfadaki son karaktere git)
20 Aralık 2008 Cumartesi
Gece atıştırmaları...

19 Aralık 2008 Cuma
Yine...

Sen bilmiyordun !!!
Hiç bir zaman şiir kitaplarıyla , aram iyi olmamıştır. Çok da sevdiğim söylenemez aslında... Dinlerim ama okuyamam. Çok güzel ve özel şiirlerin olduğunu , okuyan kişiye göre de anlam kazandığını , taa içinde hissettirdiklerini bilirim. Belki de kendi okuyuşumla anlam katamadığım için böyle düşünürüm. Bilemiyorum. Herkes şiir okuyamaz . O duyguyu içinde hissetmeli , olduğu gibi yansıtmalı , rolünü iyi oynamalı bence. Fondaki müzikle bütünleşmeli , tüyleri diken diken edecek kadar etkilemeli ki , o şiir , dinlenmeye değer olsun...
BEN SENİ SEVİYORDUM , SEN BİLMİYORDUN !!!
Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde
Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
Onca zamanın üstünde , eskimiyen bir düşüncesin şimdi
İnsan her gün anımsar mı aynı gözleri
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
17 Aralık 2008 Çarşamba
Çok güvenli bir yerde....
16 Aralık 2008 Salı
ZaAf ...

Ders almak mi ? Ne münasebet!.. Daha son ihanetin yarası kabuk bağlamadan, yeni yaralar için aralıyoruz kalbimizin kapılarını... Zavallı bir kedi yavrusundan farkımız yok aşkın karşısında...Boynumuzda, kalbimizde pençe pençe darbe izleriyle, her sıcak dokunuşta çocukça uysallaşıp, her hayal kırıklığında 'köpek gibi' pişman olarak, her terk edişte acı çekip her dönüşte biraz daha kanayarak, kanayan yerlerimizi kediler gibi dilimizle yalayarak, 'Bir daha asla'larla 'Daima'lar arasında yalpalayarak yara bere içinde yaşıyoruz.
O yüzden 'Melek'ler, içe kıvrık partilere gömülüyor. Ve hayata 'Şeytan'lar hükmediyor. Belki de en iyisi kuyruğu her daim dik tutmaktır...Şefkate kanmış mevta bir ev kedisi olmaktansa, gardını almış hayatta bir sokak kedisi kalmak daha iyidir.
Can Dündar....
15 Aralık 2008 Pazartesi
Ay saklanırsa...
14 Aralık 2008 Pazar
Pazartesi mi offf ...

Canımı sıkan tek şey , sabah çok erken uyanacak olmam ve 10 gün boyunca enerji yüklenmiş öğrencilere dayanacak olmam. Hayalini bile kuramıyorum. Sadece zor bir hafta olacak , onu biliyorum . Kendi adıma şüphelerim olsa da herkese pazartesi sendromsuz bir hafta diliyorum...
Uykunun en tatlısı...

13 Aralık 2008 Cumartesi
Kari olup-sen?

12 Aralık 2008 Cuma
neden...

Ama böyle olmuyor işte. Bazen istemeden hatalar yapıp bende kırabiliyorsam , geri alamıyorsam , karşılığını yine kırılarak fazlasıyla ödüyorum demektir . Bazen geçti , gitti diyip unutabiliyorsam , bazen de unutamıyorum işte. Ve sonra , hep NEDEN diyorum...Ve hep cevap veremiyorum ...
10 Aralık 2008 Çarşamba
Ev kedisi...



9 Aralık 2008 Salı
El öpenlerin çok olsun !!!

7 Aralık 2008 Pazar
5 Aralık 2008 Cuma
Tatil bayramı...

4 Aralık 2008 Perşembe
Moda bu mu ?


1 Aralık 2008 Pazartesi
Bazı hikayeler HER TÜRLÜ yaşar...

30 Kasım 2008 Pazar
Nescafeli kek...
Ödev işkencesi...

29 Kasım 2008 Cumartesi
Böyle yenir...


28 Kasım 2008 Cuma
Çizimlerim...
26 Kasım 2008 Çarşamba
Tombişim...

Taaa ki geçenlerde bir arkadaşıma kızıp , telefonu hırsla yere fırlatana kadar. Çok alakasızdı biliyorum ama mesaja cevap vermeyince , bir an sinirlenesim geldi. Bazen bu tür saçmalıklar yapıyorum işte . Olan tombişime oldu tabii . Ekranı çatladı ve bir süre tepkisiz kaldı. Belli ki iç kanaması vardı. Şİmdilerde arayan numarayı göstermeme , mesajı iletememe , cevapsız aramaları silme , aniden kapanma , bazen de açılmama gibi garip tavırlar içerisine girdi. Haklı aslında , beyin sarsıntısı geçirdi ,hiç kolay değil. Ama artık değişmek zamanıdır , değişmek diyorum...
25 Kasım 2008 Salı
Takılı kalanlar...
İçimden geldiği gibi de beni " Takıntılar " konusunda mimlemiş. Bu nedenle , bir kereliğine , işte içimden geldiği gibi ...
- İlk takıntım mimlenmek olsun. Bir daha beni mimlemeyiniz diyorum :))
- O an kullanmayacak bile olsam , internetin olmamasına takıyorum . Defalarca kontrol ediyorum. Bağlantı gelince normal hayata geçiyorum. Sanırm bu konuda çoğumuz böyleyiz. Yeterki olsun! Engellemelere başkaldırı belki de :))
- Bilgisayarımı açınca önce blogları ziyaret etmeden , başka işlere başlayamıyorum.
- Pijamalarla evin içinde uzun süre gezilmesine , yerlere oturulmasına takıyorum.
- Evde veya dışarıda yapılacak işleri listeliyorum. Liste azaldıkça rahatlıyorum.
- Herşeyin kontrol altında olduğundan emin olmak için , karşımdakini defalarca sorguya çekiyorum.
- Temizlik yaptığım zamanlarda , herkesin peşinden geziyorum , onu düzelt , bunu yerine koy , dağıtma ... ( komutan gibi )
- Dağınıklık ve temizlik konusunda , eğer işin ucu kaçtıysa , sınır tanımam , aynı şiddette dağıtmaya devam ederim. Ama toparlayınca komutan geri döner...
- Yemek yaparken , ocağa bir şey taşarsa , anında herşeyi kapatıp , temizlerim. Kaç kere elimi de yaktım ama akıllanmadım.
- Bazen arabayı kilitlediğimi unutup , tekrar , tekrar açıp kapatıyorum. Kilitlemişmiydim acaba duygusunu içimden atamıyorum.
- Yapılmasını istediğim bir iş , o an yapılmazsa , inanılmaz geriliyorum. Söylene söylene ben yapıyorum.
- Kendimi başkalarının yerine koyup , fazla ayrıntılı düşünüp , yok yere kendimi üzüyorum.
- Hatta kötü senaryolar yazıp , oynadığım bile söylenir. ( Nobel ödülüm bilem var ... )
- Msn 'de , arkadaşıma selam verdiğimde , işi bile olsa , er ya da geç ( 2-3 gün ya da 1 hafta sonra bile olsa ) bana cevap vermesini beklerim. Hiç görmemiş gibi yapılmasına , yokmuşsun gibi davranılmasına takarım. Aksi halde "kıracak birşey mi yaptım " diye yine takarım.
- Sözünü tutmayan , yalan söyleyen , uyuşuk insanlara takarım. Mümkün oldukça hemen uzaklaşırım.
- Tatil dönüşlerinde gece veya gündüz , saat kaç olursa olsun , o bavulu yerine yerleştirir , kirlilieri banyoya , temizleri dolaplara , her malzemeyi de yerine koymadan asla uyuyamam. Çok fırça yedim ama düzelemiyorum :))
- Daha o kadar çok takıldığım şey var kii , sanırım baştan başa takıntılı biriyim. Herkese sabır diliyorum ...
24 Kasım 2008 Pazartesi
Güne özel...

